3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1261
Okunma

Ay kapatmış hisli yüzünü
düşmüyor yakamoz düşmüyor ışık
gecenin sarnıcında vapurlar geçiyor ufuktan
tekneler kırıntılarını taşıyor aşkın
sokak lambalarında gemilerin ıslığı
gemilerde bir bebek inleyişi sessiz
gecenin en bakir anında
deniz yürüyor ellerimin üstüne
rüzgar tünüyor uzunca tünellerden
kendimi temize çekmeme
izin vermiyor hiçbir kalem
yaprağın titremediği güz
kasımın çıkarıldığı takvimler
hüzünler çileler ve direniş
kaynayan hazan kazanları
kime gitsem herkes sağır
ben herkesten dilsiz
anlatamıyorum acımı
akın akın insan kalabalığı
esir alıyor bu koca metropolü
iğne atsam düşer mi yere
bir boşluğa isabet eder mi hüznün mermisi
ve aşkı da esir alabilir mi insanlar
tutuklayabilir mi sürgün tadında
rüyalara ve hayallere
umutsuzluğu borç bilerek
ay kapatmış eski yüzünü
ruhunda eskimeyen bir gülümseme
geceye ortak olan bir aşk kandili
yıldızı solmaz çiçeklerden olma
mutluluğumun eşsiz göğü
yüzünde nakış nakış gül resimleri
dudağında gümüş işlemeli yakamoz
şiirime kazındın ey ilhamımın kadını
yaprağın titremediği güzler öldü
yüreğimin titrediği mevsim şimdi
sıradan insanlar gibi sevdim seni / senin sıradan bir insan olmadığını bilerek…
Nevzat KONŞER
Ocak 09
5.0
100% (1)