0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
919
Okunma
Ne gizler barındırır gözlerindeki bu sevda öpücüğü
bu sıra sıra olmuş ağaçlardan kopan gölgeler
ve inadına seni sevmenin güzel yanı
hangi mevsime kucak açmış bu güzelim doğa
içinde kapalı kaldığım bir küçük odadır bakışların
sorsam kim cevap verebilir ölümsüz aşkıma
kim benim gibi sevebilir
insan değil midir birbiri ardına bekleyen arsızca
bir başına yalnızlığa adanmış bir çocuk gibi
eski fotoğraflara bakıldığında özlenen ancak
zamanın en bıçak sırtı yitirilmişliği
bak ardına dönüp usul bir serinkanlılıkla
kaç çitlembik tadında aşka yürüdün asi yüreğinle
şehir tüm sessizliğiyle ne zaman ağladı karşında
meydanlarda dolaşan mutluluğun oldu mu hiç
elinde kimseyi takmayan o sarhoşluğun serinliğiyle
naralar attın mı sokakların ıssızlaştığı yere
aklımda sönmüş yangınların çürümüş kokusu
dilimde yalnızca senden armağan bir aşk tadı
vakitler dur durak bilmeyen o çıldırmış vakitler
ve zamanın anılara kalem tutan içli günlüğü
her gün ellerinde ölümsüzleşen aşkıma
gözlerinin efsunlu kefaretiyle
yeni bir özgürlük yüklüyorsun çilek tadında
gözlerin f tipi cezaevi duvarlarında umut
müebbetim olursun kirpiklerine dokununca yüzüm
ne suçumu söyle ne bedelini üfür kulağıma
özgürlük gözlerinde yattığım yerdir
ödüldür ölümsüz aşkıma