0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
12
Okunma
Bakışlarını Gözlerimin Yanında Yatır
Yorgunum bu gece, hem senden hem kendimden.
Sokağın ucunda bir rüzgâr, taşıyor adını ,
Sessiz, kimsesiz bir yankı gibi dönüyor duvarlarda.
Seninle konuşur gibi yapıyorum,
ama her kelime, dilimin ucunda donuyor.
Bir zamanlar gülüşün vardı,
şimdi o gülüş, bir cam kırığı gibi içimde parlıyor.
Elimi uzatsam, kanar.
Dokunsam, kaybolur.
O yüzden sadece bakıyorum,
bir çocuk gibi, yağmurda kalmış.
Geçen her gün, senden biraz daha uzağa düşüyorum.
Sanki bir kuş, kanadını kırmış da
yere konmadan önce beni selamlamış.
Sonra gitmiş,
ben kalmışım,
aynı yerin gölgesinde,
aynı suskunlukla,
sensizliğin sesi var.
Sabahın en erken saatinde duyulur,
henüz şehir uyanmadan,
henüz umut bir çocuğun elinde düşmeden yere.
O sessizlikte,
bir “keşke”nin kalp atışı var.
Ve ben o sesi her gece dinliyorum.
Bir bergamotlu çay demliyorum kendime,
buğusu camı buğulandırıyor,
göremediğim yüzün gibi, bulanık, yarım.
Tadı senden kalma bir alışkanlık gibi;
Küçük bir masada, iki ince belli bardaklık yer var hâlâ.
Birini doldurmuyorum,
çünkü bilirim, gelmeyeceksin.
Ama yine de o boş bardağı kaldırmam,
her gece sen de oradaymışsın gibi…
Bir zamanlar gözlerin bana yoldu.
Şimdi o yol, kurumuş bir nehir yatağı gibi.
Taşlar soğuk, su çoktan çekilmiş.
Yalnızca eski bir akışın izi kalmış,
ben hâlâ o ırmağın sesini arıyorum geceleri.
Bir insanın eksikliği bile, bu kadar yer tutar mı içimde?
Bir bakışın hatırası, nasıl olur da yılları deler geçer?
Her şey değişti ,mevsimler, yüzümdeki çizgiler,
ama senin adın, hâlâ aynı telaşla çarpıyor kalbimde.
Artık fotoğraflarına bakmıyorum.
Onlar gerçeği yalan söylüyor.
Senin sesin yok, nefesin yok orada.
Yalnızca bir zamanın donmuş hali…
Oysa ben, seni yaşarken özlüyorum hâlâ.
Bir kere daha gelsen ,
hiçbir şey sormam.
Ne neden gittin, ne niye sustun.
Sadece otur derim,
biraz sessizlik paylaş benimle.
Biraz yorgunluk, biraz hatıra.
Biraz da gözlerin…
Çünkü ben artık kelimelerle değil,
suskunlukla konuşuyorum seninle.
Ve biliyorum, bir yerlerde
sen de aynı sessizliği dinliyorsun belki.
O yüzden bu gece,
yalvarmıyorum, beklemiyorum,
Sadece bir dileğim var,
sessiz, içten, kırılgan bir dilek:
Bu gece bakışlarını gözlerimin yanında yatır,
İster uyusun, ister sabahlasın.
Hüseyin Erdinç