0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
36
Okunma
Nihal, sabahın yüreğine düşen altın ışık,
Dudaklarında güneşin erimiş sırrı,
Gözlerinde karanlıktan doğan ayın titrek nuru.
Ruhumun boşluğunda raks eden bir melodi seninle,
Her nefesin bir dua, her dokunuşun bir tılsım;
Zarif bir tutkuyla, bedenimle ruhum arasında köprü kuruyorsun.
Karanlık, seninle eriyor;
Işık, teninin kıvrımlarında dolaşırken
Evren kendi sırrını fısıldıyor kulağıma:
“Sevgi, hem dünyevi hem ebedi…”
Ve Nihal, her bakışınla
İçimdeki yıldızları uyandırıyor,
Gölgenin kenarında saklanan arzularımı öpüyor,
Ben, karanlıktan aydınlığa geçerken
Seninle yeniden doğuyorum.