0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
16
Okunma
"Senin Hayaletin Adımı Biliyor"
Nihal,
sensiz geçen bu zamanı nasıl anlatayım?
Havada kalan bir nağme gibi,
nefes alışımda titreşiyorsun.
Boş odalarda bir ıslık misali,
gece yarılarında isminle uyanıyorum.
Sanki rüzgârda unutulmuş bir ilahi,
her nefeste "Nihal" diye inliyor ciğerlerim.
Bu aşk mı, yoksa derûnumda açılan
bir tasavvuf kapısı mı?
Sen gittin ama bütün eşya
senin sırrını fısıldıyor bana:
"Görünmeyen, aslında en çok olan."
Mekânsızlık içinde mekân buldum seninle.
Zamansızlığa uyandım,
âşık oldum hiçliğe...
Her yokluk, senin varlığının kanıtı oldu.
Modern zamanların keşmekeşinde,
sen bir tecelli gibi parlıyorsun.
Cep telefonlarının, binaların arasında
bir ney sesi gibi dolanıyorsun şehre.
Nihal,
ruhumun camında buğu olup
adını yazıyorum her sabah.
Biliyorum, senin hayaletin
benim adımı biliyor
ve sessizliğimiz, en derin sohbetimiz...