0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
23
Okunma
Nihal, duy sesimi;
Göklerin gözyaşlarıyım,
Yıkarım şehrin tozunu,
Arınır sokaklar, yalnızlığın rengiyle boyanır.
Her damlamda bir "aşk" gizli,
Toprağa düşer, yok olur, özüne karışır.
Bu bir vedadır belki de,
Göğün yere fısıldadığı; "Gel!"dir.
Sırlar dokunur camlara,
Her biri bir âleme açılan kapı.
Nihal, sen de bir damla mısın yoksa?
Ruhumda açan yara, tenimde gezinen ilâhî iz…
Sessizliğin sesidir yağmur,
Çıplak dallarda ince bir türkü.
Gönlümün perdesini yırtar,
Mistik bir aşkla dolar, coşar, taşarım.
Şimdi şehir bir mabed;
Sokaklar secdeye varmış,
Işıklar, buğulu nefeslerle dans eder.
Ve ben, bu sonsuzluğun koynunda,
Bir "Nihal" ismiyle sırlanır,
Yeniden doğarım.