1
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
322
Okunma
Düşlediğimizin dişleriyle yoğruluyor
Akıp giden bir nehrin inci taneli bakışları
Savruluyorum etekleri güneş saçan bir kadının
Destansı bir kıble tutuşmuş sabahın köhneliğine
Beldemize bir üşüme süzülüyor
Ellerim ağaçlarının teşbihinde sarılırken yaprağına
Gün geçtikçe büyüyorum sensizliğin boşluğuna
Hikmetini küçültemediğim libasları beyaza boyuyorum
Sense bir mavinin saçlarını tarıyorsun
Hüznümü çizdiğimin kubbenin seyrine yazdıklarım
Aklıma geliyor da
Ne çok dedim şu bensizliği dünyaya bırakıp gideceğimi
Aylak bir veda, sırtımın yüklerini külleriyle boyamışken
Çıplak uykunun avucunda talan edilmiş bir tahtın gözleri
Birkaç dizenin şairin kalbini büyüttüğünü
Sevgiliye söylemeyin
Uzun bir yol aldığını
Güvercine kanat taktığını
Ağrıyan yaraların bir merheme esir edildiğini
Köşkünün sırtına kokulu karanfillerle bezendiğini
Söylemeyin sevgiliye.
Bir tutam suskun çiçeğin gülüşüsün sen
Gölgesine oturduğun
Çınarın mızıkasını kulağıma üfleyen de sensin
Ah sevgili ah
Aşkı da yarım bırakıp ölümün şöhretine seğirttim
Senin sonsuzluğuna gittiğimi bilemedim…
5.0
100% (6)