1
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
213
Okunma
Akşamın alacasına bir muştunun rengini üflüyor
Sabahtan beri bir ağrıdır ruhumun işlemeli elbisesi
Tertip ettim aklın yollarını
Kenara çektiğim vuslatının seğirmesiyken bakışlarım
Unutumuşluğumun uçurtmasını hatırlatan bir maviliğin var senin
Ruhumun sızıntılarında boğuk fısıltının kanadında adını demliyorum
Bekle bizi gece tavaflarının duvarını süsleyen
Bekle içimizin göçlerinde gizli bir soğuğu sarıp sarmalayan
Bekle ki geç kalmış zelzelelerin
İri kıyım pişmanlığına volta atmasın hiçbir yetim
Anamızın aşk olduğu babamızın derme çatma yüreğinden bellemişken biz
Az ötenin soruları geçmişin içinden sıyrılıyor
Kayda aldığı bütün sanrılarını salıp duruyor ürkekliğine
Yalnız keskin ve kokusuz bir siyah kıvrılırken teninin gölgesine
Viran cevapların asimetrisinde suskularını griyi katık ederken
Çizdiğinin ressamına bir yara çarpıyor gözlerinin damarından
Aşka susamış
Aşka aç
Vaktiyle tekrar açılan çiçeğin yaprağından süzülmüş
Nihayetin artçısında ilmekli bir irkilmeyle yaşamış
Şarkılar dizerken bir aşk sergisinin töreninde
İhtimal ki köhne bir yavanın sağırlığı zaman
Kaçmışım tüm kentin sayıklamalarından
Dudağından hiçlik akan tırmanışlarım,
Soygunuyken
Gebe bir aşkın damarlarında…
5.0
100% (5)