1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
120
Okunma
Gecenin bir yerinde uyanır bazen…
Odanın içi sessiz, ama kalbi fırtınalıdır. Rüzgâr pencerenin aralığından içeri süzülür; ince bir serinlik taşır, tanıdık bir koku gibi.
Bir anda geçmişe döner — dokunamadığı o ana, yarım kalan bir sarılışa.
O hiç tam yaşayamadığı bir sevgiyi taşır içinde.
Bir bakışla başlamış, ama dokunmaya hiç varamamış bir hikâyedir bu.
İsimler silinir, yüzler bulanıklaşır ama koku kalır.
O kokuyla yaşar, o kokuyla uyur, o kokuyla dua eder.
Gündüzleri sessiz, geceleri kalabalıktır kalbi.
Kendiyle konuşur, ama cevap alamaz.
Çünkü o ses, çoktan uzaklara gitmiştir.
“Bir kere sarılsaydım,” der bazen içinden,
“belki bu kadar eksik hissetmezdim.”
Ama sarılamamıştır…
Ve o eksiklik artık onun bir parçası olmuştur.
Her özleyişinde bağlar gibi çöker üstüne,
her dua edişinde biraz daha yakına gelir hayali.
O artık ne tam var, ne tam yok…
Sadece bir koku gibi dolaşır odada,
sadece bir rüzgâr gibi değip geçer tenine.
Ve o kadın — DersimliKiz —
her gece gözlerini kapatıp o bedene sarılır,
ama elleri hep havada kalır.
Çünkü bazı sevgiler,
yalnızca kalple sarılınır.
Sarılmadığım Beden
Sarılmadığım bir bedenin kokusunu
rüzgâr getiriyor bazen,
hiç ummadığım bir anda,
kalbimin en savunmasız yerinden.
Özlediğimde
bağlar birden düşer üzerime,
gözlerimle değil,
yüreğimle ararım seni.
Kimse bilmez,
suskunluğumun içinde sen varsın.
Bir fotoğraf kadar sessiz,
bir nefes kadar yakınsın bana.
Ve ben hâlâ,
sarılmadığım o bedeni
her gece dualarıma sarıyorum…
Cigdem Turan - DersimliKiz
5.0
100% (3)