0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
73
Okunma
Bu şiir, dışarıdan güçlü görünen ama içinde fırtınalar koparan bir kadının hikâyesini anlatır.
DersimliKiz…
Onu herkes dimdik, sağlam ve güçlü biliyor. Çünkü hiç kimseye zayıflığını göstermemiş, kimseye “dayanamıyorum” dememiş. Her yarayı kendi içinde taşımış, her acıyı sessizce yutmuş.
Ama aslında onun kalbinde koca dağlar kadar yük var.
Geçmişten gelen acılar, özlemler, kayıplar… Ve en çok da kimsenin bilmediği gözyaşları.
O, bir dağın doruğunda duran yalnız bir kadın gibi:
Herkes onu uzaktan bakınca “taş gibi güçlü” sanıyor. Ama kimse bilmiyor ki içindeki yaralar, en sert kayaları bile parçalayacak kadar derin.
Şiir, bu iç çığlığın kaleme dökülmüş hali.
“Yoruldum” sözü, aslında hem bedenden hem de ruhundan yükselen sessiz bir feryat. Çünkü bu yorgunluk; yaşamaktan, susmaktan, anlatamamaktan ve anlaşılmamaktan geliyor.
Ve işte en sonunda DersimliKiz, kalbinden yükselen bu sözleri bir şiirle dile getiriyor:
“Ben aslında çok yoruldum… Ama hâlâ ayakta kalmaya çalışıyorum.”
DersimliKiz – Yoruldum
İçimde fırtınalar kopuyor,
Ama kimse duymuyor sesini.
Herkes dimdik sanıyor beni,
Oysa dizlerim titriyor gizlice.
Bir dağın doruğunda gibiyim,
Görünürde güçlü, taş gibi.
Ama içimde yaralar var,
Hiç kimseye anlatamadığım gibi.
Gözlerim ağlamıyor belki,
Ama kalbim gece gündüz kanıyor.
Yoruldum…
Yorgunluğum sadece bedende değil,
Ruhumda biriken ağırlıklardan oluyor.
DersimliKiz der ki;
“Keşke biri görse ardımdaki çığlığı,
Keşke biri sarsa içimdeki yarayı.
Çünkü ben,
Çok yoruldum aslında,
Ama hâlâ dimdik durmaya çalışıyorum…”
DersimliKiz Cigdem Turan
5.0
100% (2)