0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
61
Okunma
Kalbimin mezarlığına gömdüm seni,
üstünü yokluğunun matemiyle örttüm.
Adını silemedi rüzgâr taşlardan,
ama sesini çoktan yuttu zaman.
Kendi içimde kıldım cenaze namazını;
ağlayan ben, el sallayan yine ben.
Gözyaşlarım sessizce aksa da derinden, sözlerim yas tutuyor hala
Gömdüm seni kalbimin mezarlığına,
üzerine karanlık güller diktim.
Katran kokusuyla açtı her yaprak,
ve her diken yalnızlığımı anımsattı yeniden
Canıma battılar ama, yine de kanatmadılar
yaraların öyle derinde
Adın, paslı bir çan gibi hâlâ kulaklarımda.
Gözlerimde dolaşan hayaletin
hiçbir sabaha varmıyor artık
Ah, o uykularım… masalsı rüyalarım…
hiçbiri, seni içine almıyor artık
Ölü bir iklimde yaşıyorsun içimde,
sonsuz bir yasın kara defteri gibi
Gömdüm, mühürledim seni kalbime;
hiçbir dua çıkaramaz seni oradan.
Çünkü bil ki:
bir kez bu kalbe girdiysen, artık çıkış yok.
Ve kalbimin mezarlığında gömdüklerimden
yeniden dirilen hiç kimse yok