Güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Kısalık bazen en derin çağrışımları açar, sizin de dediğiniz gibi hayal ve his için geniş bir alan bırakır. Teleskopla değil mikroskopla bakmayı hatırlatmanız da ayrı bir zenginlik kattı. Düşüncenize saygılarımla...

Açıklamanıza teşekkür ederim.
"Nüans farkı" dememeniz de sizin adınıza olumlu puan.
Yazı kısa olursa çağrışıma, hayale, hisse o kadar imkan tanır; akla neler getirir niçin getirir o insan denen maymunun meçhulü.
Teleskopla değil mikroskopla bakma zamanı diyen bir arkadaşın sözünü bile hatırlattı.
Saygılar.

Ziya Paşa’nın Terkib-i Bend’indeki “Yıldız arayıp gökte nice turfa müneccim / Gaflet ile görmez kuyuyu rehgüzerinde” beyitini hatırlatmanız harika bir bağlantı. Gerçekten çok yerinde bir gözlem, teşekkürler. Her iki söz de insan doğasındaki yüzeysel bakış açısını eleştiriyor, ama sanırım benim sözümle Ziya Paşa’nınki arasında bir kaç nüans var. Ziya Paşa, müneccimlerin gökyüzüne dalıp ayaklarının altındaki kuyuyu, yani pratik gerçekleri ve günlük tehlikeleri görememesini vurguluyor. Bu, özellikle onun yaşadığı Osmanlı döneminde, aydınların teorik tartışmalara gömülüp memleketin çöküşüne yol açan somut sorunları (yoksulluk, yozlaşma) fark edememesine bir eleştiriydi. Benim sözüm ise, “Bakış açısı dar olanlara doğru yönü gösteremezsin; çünkü onlar gökyüzüne bakarlar ama içindeki sırları göremezler,” daha çok zihinsel bir körlüğe, yani hakikati veya derin anlamları kavrama eksikliğine işaret ediyor.
Saygılar...