2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
125
Okunma

Adaletin İpi
Alnına geceyi sürdüler.
Bir takvim yırtıldı köşesinden.
Sen, henüz on yedi damla suydun.
Büyütülmüş zamanlar vardı gözlerinde.
Halkın en küçük sesiydin.
Bir çocuğun kalbinde
çığlıkla çarpan saat gibi
geri sayıyordu zaman seni.
Önce yaşını,
sonra gözlerini büyüttüler
mahkeme ışığının altında.
Ve ölüm,
bir mısrayla yıkadı
o sabah yüzünü.
Adaletin boynuna taktığı kravatla,
bir fotoğraf gibi asıldın duvara.
Gökyüzü, bir mahkeme
tutanağına benziyordu.
On yedi kez battı
güneş o akşam.
Bir devrimin en küçük hecesiydin.
Çocuk kalmış bir
ihtilaldin Erdal Eren.
Yitik bir zamanın içinde
kayboluyordu bakışların.
Yüzüne bulanıyordu aralık rüzgarları.
On yedi kez
çalındı içinden çocukluk.
On yedi kez
çocukluğunu çaldılar.
Boynuna dolanan ip değil,
ülkenin karanlığıydı.
Biz, nefes almayı
unuttuk son bakışında.
Oysa daha gülüyordun
bir duvarın utangaç
gölgesine yaslanarak.
Yaşını büyüttüler,
bir kâğıt, bir mühür, bir imzayla.
Ölüm, bürokrasiye çalıştı.
Ve sen,
adını bilmeyen bir zamanı
iğneyle diktin göğsüne.
Bazı çocuklar hiç büyümez.
Sadece büyütülerek öldürülürler.
02.05.2025 / 03.30
Gökçe KIZILDEMİR
5.0
100% (5)