2
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
133
Okunma

Raylar Arasında
Bir tren istasyonu…
Kiminin gözlerinde sevinç kıvılcımı,
kiminin dudaklarında ayrılığın pasıdır orası.
Bir peron,
kavuşmanın kalabalığına dar gelir.
Öteki peron,
tek başına bekleyen bir gölgenin adımlarını sayar.
Çocukların kahkahası havaya asılırken,
bir annenin sessizce düşürdüğü mendil,
rayların altına gizlenir.
Bakışlar ikiye bölünür:
Bir gidişe, bir de kalışa.
Kiminin gözünden valizler geçer.
Tahta sandıklara çocukluğunu hapseder.
Kiminin dudaklarından tren dumanı sızar.
Öpmeler hep yarım kalır.
Bir yanda,
çocuğun göğe bıraktığı balonla havayı delen bir sevinç…
Öte yanda,
dokunsalar birbirlerine,
kelimeleri bile dökülecek kadar vedalar.
Kimi valizini taşır, kimi hatırasını.
Kimi trenin son düdüğünde kaybolur,
kimi durduğu yerde kendini unutur.
Kiminin elinden,
bir babanın yarım kalmış sıcaklığı geçer.
Kiminin dudaklarında göçük bir şarkı hecelenir.
Kimi cebindeki eski bir fotoğrafı buruşturur.
Kimi gözlerini
trenin pencerelerine çarpa çarpa yüzünü düşürür yere.
Gelen kişi,
geldiği yerin vedasını da taşır sırtında.
Her durakta bir hatıra,
her hatırada bir yara…
Gidenler bavula sığmaz,
kalanlar bir cümleye…
Tren, dumanında kaybolmuş
bir zaman bırakır ardında.
16.09.2025 / 20.27
Gökçe KIZILDEMİR
5.0
100% (7)