0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
108
Okunma
Unutabilmek ne güzelmiş meğer,
Birer birer siliniyor gözlerin zihnimden.
Uzaklara çekiliyorsun — sessiz bir gölge,
Ve anlıyorum: hiç sevmemişsin beni.
Olsun; denedim en azından,
İnandım, belki döner diye;
“İnsanoğlu doğruya yol alır” dedim,
Ama yolum karanlığa çıktı, geceye kapandı.
Kahverengi gözlerin — mezarım;
Toprağımda çiçek açmayan bir bahar.
Git artık, dönme geri;
Senin yokluğun bile senden güzel.
Her hareketini gömüyorum içime,
Nazlarını taşlara zincirliyorum;
“Elveda” bile demiyorum artık,
Çünkü dönüşün yok — kapı kilitli, anahtar kırık.
Adının sesi bile yankılanmasın,
Rüzgâr taşımasın nefesini bana.
İçimdeki yangın şimdi usulca sönüyor,
Küllerinde kayboluyor bütün hatıralar.
Geceleri göğe bakıyorum;
Yıldızlar yanıyor ama hiçbiri senin kadar parlak değil.
Sessizliğim bir dua gibi yükseliyor,
Gözlerimde umut taşlaşıyor, çatlıyor.
Kalbimden geçeni toprağa gömdüm,
Sustum; seni yokluğa sürdüm — adıyla vedalaşmadım.
Artık yolum başka yollara çıkar,
Gecelerim başka sabahlara varır.
Sen bir hayal; ben fırtına.
Bu ayrılık ömrüme mühür gibi kazındı —
Silinmez bir iz, rüzgârın bile silemediği.
5.0
100% (4)