0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
111
Okunma
“İstanbul’un Fatihidir Kelâm.”
Kalem çekildi semâya, bir ezan gibi gür,
Her harf tekbir olurken sarsıldı her sur.
Fetih başlamıştı;
Ne kılıç, ne mancınık
Kelâm indi gökten, gönülleri kuşatıp.
Söz, toprağa değil ruha saplandı ilkin,
Taş değil, kalpler çatladı sabrın zırhı derin.
Bir "Bismillah" yükseldi minber misali,
Kelâm öyle bir nurdu ki,
Düştüğü yeri ihya etti hâlini.
İstanbul sustu, kalem konuştu,
Kuşkusuz sözler asker, mısralar orduydu.
Fatih doğdu önce bir beytte,
“Ya Fettah!” dendi,
Nihayet kapılar kendiliğinden açıldı.
Surlar çözüldü, değil demirden;
İnançla yazılmış bir cümleden.
Mermere işlenen bir dua gibi
Kazındı kelâmla şehrin alnına “ebedi.”
Kılıçlarla değil, harflerle indi rahmet,
Bir tek satır yetti nice sefere, nice izzete.
Kalemin ucu sivriydi, yüreğin içini deldi,
Bir kelâm yeterdi; bin yıl suskunluğu devirdi.
Söz ki, arzı saran ilahi bir burçtur,
Her mısra, fethin kıblesi, her hece bir burçtur.
Ayasofya’nın kubbesine yazıldı ilk mısra,
“Adaletle doğar, rahmetle yürür her dua.”
Ey gönül! Bil ki fetih, harf iledir önce,
Zira lafız olmadan hakikat girmez hiçbir gönüle.
Sözün eğilmediği yerde zafer eğreti kalır,
Kelâmın fethiyle kurulur ebedî saltanatlar.
Fatih, yalnız toprağı değil, zamânı da yendi,
Bir çağ kapandı, kelâm ile yeni çağ dendi.
Ayasofya suskunluğunu bozan ilk sûreyle
Yükseldi göğe: “İzâ câe nasrullahi vel feth...”
Bu şehir, sancağını önce sözle tanıdı,
Kalpte yazılan tekbir, minareye kanatladı.
Ne güzel yazıldı kaderin İstanbul’u,
Bir mısra boyu susan çağ, sonunda konuştu.
Ve ben şimdi, bir harfe sığınan şair,
Fetihlerin gölgesinde yürüyen bir emir.
Her mısrada sen varsın, Ey kelâmın sultanı,
Seninle başlar şiir, seninle taçlanır zamanın anlamı.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
(25 Temmuz 2025)
5.0
100% (1)