0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
48
Okunma
Aşk bir nakkaşın elinde doğdu,
Kader kalemi düştü kalbime
Her çizgi bir secdeydi,
Her nokta dua gibi geceme...
Ruhuma çizildin, mürekkebin sabır,
Kıblem oldun, ateşim oldun.
Ellerim duaya kalktığında
Parmak uçlarımda ismin doldu, doldu…
Ey ruhuma çizilmiş kadın!
Karanlığımda doğan ilk nûrum!
Adın bir ateş, adın bir çağrı,
Kalbimde kopan fırtınam sensin!
Gönlümde Tur Dağı yükselir,
Geceye sen yanarsın önce.
Farsça bir mısra gibi düştün kalbime,
Harflerin semaya değer gizlice.
Sana dokunmak değil muradım,
Aşk bazen temasla eksilir
Ben seni görmeden sevdim,
Hasretle büyüyen bir nehir...
Ey ruhuma çizilmiş kadın!
Cennet kokulu bir fırtına!
Adınla başlar her şiirim,
Adınla titrer bütün yollar!
Sessizliğimde bir sema döner,
Melekler isminin etrafında
Gözlerim karanlığa kapanır,
Ama sen, sen hep doğarsın yeniden.
Rüzgâr saç tellerinden dua taşır,
Elif gibi yükselir göğe adın.
Sensiz yarım kalmış bir ayetim ben,
Okunmamış bir sûre gibi yalnızım.
Kudüs’te bir akşam çöker içime,
Gökyüzü senin rengine bürünür.
Dualarım düşer yeryüzüne
Tek bir kelimeyle: Sen...
Sen...
Ey ruhuma çizilmiş kadın!
Rahmân’ın nurundan inen kadın!
Kader mürekkebiyle bana yazıldın,
Ben de sana çizildim kalem-i kudretle!
Aşk konuşmayan bir dildir!
Ve ben, seni sessizlikte çağırırım!
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(7 Aralık 2025)