10
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
290
Okunma

"Vuslata Götüren Yol” adlı bu şiirimiz, yazma ve okuma eylemlerinin ortak, karşılıklı besleyen bir döngü olduğunu anlatıyor.
Yüreklerimizden damar damar, oradan kağıdımıza, kalemimize, yazılanların derin anlamlarına ve nihayetinde okurlarımızın kalbine akan bir nehir gibidir bu yolculuk. Bu süreç, yalnızca kelimelerin dizilmesi değil; yazanların iç dünyasını açması, okuyanların ise o dünyayı idrak edip canlandırmasıyla tamamlanır.
İslam düşüncesinde vuslat, sadece kavuşmak değil; bilmek, anlamak ve kalben yaklaşarak teslim olmaktır. Kur’ân-ı Kerîm’in ilahi hakikatlerini layıkıyla kavramak, onunla gönülden buluşmak gerçek vuslattır.
Bu nedenle şiirdeki okur, metni alan değil, anlam ve bilinçle onu canlandıran, ona hayat veren bir güçtür.
Şiirimiz, bu kutsal buluşmanın; yani “vuslata götüren yolun” şiirsel yansımasıdır. Yazılanlar ile okunanlar arasındaki bu bağ, sevgiyle, anlayışla ve derin bir idrakle mümkün olur. Bu yol; şiirin, düşüncenin ve duyguların ötesinde, hakikatin kendisine açılan bir kapıdır.
Okuyan ve yazan bizlere adanmış bu şiirle, her kelimenin birer adım olduğu bu yolda birlikte ilerlemeyi umut ediyoruz.
Yüreğimiz,
İçeni sonsuzluğa sevk eden;
Her coğrafyadan bir parça,
Her parçadan bir zerre tutan,
Damar damar
Ab-ı Hayat yüklü sevgimizin
Bitmek tükenmeyen kaynağı.
Kağıdımız,
İçimizi sığdıramadığımız,
Dilin dolaşamadığı,
Yüreğin saklı yolu.
Kalemimiz,
Çizgiye sıkıca sarılan,
Titrek,
Yüreğin götürdüğü yere doğrulan,
Gönülden gönüle kıvrılan
Duyguların akarsuyu.
Yazdıklarımız,
Mânâların
Hakikatle zuhur bulduğu,
Bir gel-git arasında;
Hem acı hem tatlı suyun
Tuzla buluştuğu,
Okyanus sevdalısı sığ denizi.
Okur,
Kaynağı besleyen,
Yolu açıp akarsuyla kavuşturan,
Sığlıktan engine taşıyan,
Okyanusa vuslat kılan,
Vuslatı birlikte erdiği itici güç...
5.0
100% (17)