3
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
208
Okunma
Gecenin omzunda uyuyan bir düşüm var,
adını kimse bilmez.
Kendim bile bazen unuturum —
bir yara gibi, nerenin acıdığını hatırlamadan.
Sabah kahvesine tuz ekledim bilmeden.
Acıya alışmışken
neden yumuşak olayım ki?
Gözlerin vardı —
bir bina gibi yıkılmış.
İnsanları sevdin mi hiç?
Yoksa sadece duvarlara mı merdiven çizdin,
kimse çıkmasın diye?
Bir sokakta yürüyordum,
kendimi geçtiğimi fark ettim.
Adım adım değil, iz iz.
Tenimde hâlâ parmak izleri var
tanımadığım birinin.
Belki ben bile değilim o.
Ruhumu astım balkonlara.
Geçen herkes bir parça aldı.
Artık neyi özlüyorum bilmiyorum.
Belki de özlemeyi bile unuttum.
Gece beni arıyor,
"susmak ister misin birlikte?" diyor.
Oysa
Ben en çok,
gürültünün içindeki sessizliği sevdim.
Kimse yoktu orada
Tanımıyordu kimse beni.
Ve sen —
bir yüzün bile yokken geçtin içimden.
Hiç bir kapıyı çalmadan,
ama açık bırakarak hepsini..
5.0
100% (8)