2
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
275
Okunma
Uzunca bekledim.
Bahar da geldi, çiçekte açtı.
Kışları yoksulluğumuz olurdu,
yazları gölgesizliğimiz.
Bunca varlığın arasında,
insansızlığımız da.
Kopup gelmişiz işte bir bahçenin ortasından.
Kimimiz kurak bir çöl tepesinden,
kimimiz bir dağ eteğinden.
Kapılıp düşmüşüz yaşamaya.
Peşimizde sürüklemişiz umudu.
Belki biraz da bundandır,
solup solup canlanması kalbimizin.
Ama ben en çok sana,
yalnız sana,
hep sana doğru sürüklenip durdum,
bu kimsesizler çağında.
Yüzsüzlüğümü bağışla.
Sana ulaşmayan şiirleri bağışla.
Ki sen başka alemlerden sıyrılıp,
uzun uzun anlatırsın yoksulluğunu sevginin.
Bu sevgisiz çağı da bağışla.
Sen yine mevsimleri sayıkla.
“Keşke bahar gelse, çiçekleri çok özledim.” de.
Özlemin bir çiçeğe olsun yine.
Sevgilim,
Çiçekler gibi ben de sana yöneldim.
Ama çiçek olmak bile zor artık,
toprak sert, hava kirli,
ellerin uzak.
Ama ben hâlâ,
görmediğin bir şiir gibi taşıyorum seni.
Sana doğru, hep sana doğru
yazılmış bir kader gibi.
5.0
100% (9)