4
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
528
Okunma

Dün gece yine yalnızdım, sarıldım umutlara
Onlar olmasa sabah olmazdı, doğmazdı güneş
Efkarım o kadar büyük ki sayki Ağrı`ya eş
Hissiyatlar evrildi gamlı bir türküye
Belki su serpilir, dile getirsem şu kavrulmuş yüreğe.
Nazarıma ne kadar da çok şey takıldı, eza verici
Hayat zaten zorken, bu sevgisizlik niye ki?
Mum gibi eritirken zaman dişlilerinde bizi
Bir tesbih yapıp dizdim, koydum başa da imameyi
Nesine güveniyor insanlar, sanki ölümsüzler
Kibirlerini, öfkelerini ne yazık yenememişler.
Kardeşlerim, annem,babam gelir aklıma, dokunaklı
Şimdi mesafeler var arada yollar çok meşakkatlı
El uzatsam yetişmez, koşsam ne çare yol bitmez
Sarıldık yine yastığa, kapadık gözü, ana bakalım
Söz geçmiyor ki gönle, onu nasıl susturalım.
Bir gurbetlik midir bu yaşanan içe ezadır
Hisleri körelmişse insan bilemez bu hususiyetleri
Onların derdi günü kurtarmak, kısacası yaşamak
Bizimkisiyse yürek dolusu hezeyanları canlı tutmaktır.
Hep gerilerde kalır bir yanımız, ince sızıdır
Hayatın çetrefilli yanları bizlere hafiftir, vızdır
Mesele yüreklerle birlikte solumak, gönle dokunmak
Ya değisle ne anlam katardı çölde bir vaha olmak.
Neden farklıyız bizler, neden bu cefalı duruş
Vefaları satın almışlar ve kader ki vurmuş
Belki de onlarla yoğrulmaktır ve yanmak ateşinde
İnsan kalırız bu sancılarla, eminin ölümüne.
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (8)