3
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
600
Okunma
çoktan yoktular
yakın ve salacaklıydılar
unutulmuş sözcüklerin telaşsız kanayan sırlanmış aynası
durulmuş kırıkların göze alınan tozu
mevsim ve
kurutulmuş kelebek dalgınlığı içim
kullanılmamış odalarda benimle büyüyenler kuytu yüz ırmak yatağına
ışıksız yalnızlığın kimliğinde yollar
dil sandığı..
hep aynı ses
yaşımın uçurtması yeni bir ufka iplenen
eksiliyoruz
zamandan ve portrelerden
oysa geldim
hep burada gibi
yaşamın çıplağını giydim
daha ne istiyorsunuz
gökte yedi rengi göğün
.....
5.0
100% (12)