3
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
517
Okunma
portakal ağızlı günün çılgın vurulmuşluğuna
incecik sokulan yol gizli su
göğün kıvrımlı teniyle uzayan
tarçın kokulu odalar
kanayan seslerin usul sessizliği var
huzur ve eski minderlerden
inen geceler...
düş vakitlerine sardığım yaşam
kısık ışıklarla hâlâ burada
göğsüme saçları akan ırmaklar
gül kucağı tepelerin takvimli hüznü
ahh hâlâ bir şiiri okuyorum
hiçbir şey olmamış gibi
gölgelerin yüz mırıllığına konuşur
sınanmış saatler
kendimi ileride bir yerde
yıldız parıllığıyla geçerim
uyuyan ahretin iklim sancısında
uykular sıcak
uykular soğuk bir eşik
kapısız şehirler gibi
kıyamet sukût-u tufan
kitapların içinde yeryüzü tarifi
oluklarda varoluş
ve yaşlanan at koşusu
ışık hızında dirilmeler
ahh hâlâ bir şiiri okuyorum
sönüyor onca söz zamanın önünde
bütün yeminlerin kuyu yaralarına düşüyor
karanlığın yüzünde sel
içim uçurum yatakları
bul bir gölge kendine
sus ve dinle şarabı
yorgun denizler
üzerinde...
.....
5.0
100% (10)