20
Yorum
40
Beğeni
5,0
Puan
1977
Okunma
Belki bir gün bir yerde, kesişirse yolumuz
Gözlerinin içine, nefretle bakacağım
Boşuna heveslenme, sarılamaz kolumuz
Bir lav gibi kaynayıp, içine akacağım
Bakışlarım çok şeyi, sessizce anlatacak
Kulağın sessizliği, kalbine dinletecek
Yaptığın ihanetler, vicdanı inletecek
Kini madalyon yapıp, boynuna takacağım
Sığmayacak bedenin, bulunduğum o yere
Duracağım karşında, göğsümü gere gere
Senin kalleş yüzüne, bakınca tek bir kere
O zalim yüreğini, korgibi yakacağım
Oraya geldiğine, bin pişman olacaksın
Neden geldim diyerek, saçını yolacaksın
Zangır zangır titreyip, acıyla dolacaksın
Kalbine şimşek gibi, bir anda çakacağım
Dudağımdan üstüne, beddualar yağacak
Seni öyle gördükçe, şu yüreğim soğacak
Her sözüm can evinde,nefesini boğacak
Gözlerimle alnına, kurşunlar sıkacağım
Çektirdiğin acının, hüzünleri yüzümde
Yaptığın ihaneti, göreceksin gözümde
Kendinden geçeceksin, duyduğun her sözümde
Bütün ciğerlerini, yerinden sökeceğim
Senin o yaptığının, tarihte yoktur eşi
Yürek affeder mi hiç, senin gibi kalleşi
Vicdansızca yaktığın, içimdeki ateşi
Gönlümden çıkararak, gönlüne dökeceğim
Yaşların dökülecek, benden nasıl döktüysen
Canına çökeceğim, bana nasıl çöktüysen
Utancımdan boynumu, nasıl öne büktüysen
Bende senin boynunu, önüne bükeceğim
Geceyi düşman bana, uykuyu haram ettin
Uçurumdan aşağı, hiç acımadan ittin
Yaşarken öldürerek, dünyamı yıkıp gittin
Vallahi bende seni, yerlere yıkacağım
Unuttu gülmez yüzüm, permeperişan halim
Yaşamaya ne umut, ne de kaldı mecalim
Ben seni Allahıma, havale ettim zalim
Mahkeme-i kübrada, huzura çıkacağım
Erhan DOĞANAY
5.0
100% (30)