16
Yorum
41
Beğeni
5,0
Puan
1680
Okunma
İlk defa
Öylesine okuyacaksın
Sıradan bir şairin
Sıradan bir şiirini
Sıradan duygularla, sırf şiir yazmak
Şiir sayısını artırmak için
Yazdığı bir şiir sanarak
Sırf şiir okumak için
Sıradan duygularla okuyacaksın
Tam başka bir şairin şiirini
Okumaya geçecekken
Yinede merak edip
Bu sıradan şiiri kim yazmış diye
Şiirin altındaki isime
BAKACAKSIN...
İkinci defa
Bu şiiri benim yazdığımı bilerek
Farklı bir gözle okuyacaksın.
Ama yinede
Beni tanıyan biri olarak
Hep hüzün dolu
Hep keder dolu şiirler yazdığımı bildiğin için
Yine öylesine acı dolu bir şiir yazdığımı düşünerek
Bu adam yine efkar efkar acı dökmüş mısralarından diyerek okuyacaksın
Ama bazı mısralar
Mısralar içine özenle yerleştirilmiş bazı kelimeler dikkatini çekecek
Geçip gidemeyeksin başka şiire
Nedeni bir türlü bilemesende
Seni cezbeden bir şeyler göreceksin
Bu şiiri kafana
TAKACAKSIN....
Üçüncü defa
Daha farklı, daha içten
Şairini çok iyi tanıdığını
Hüzün dolu şiirler yazdığını
Aslında şiirlerine hüzün ve acı katmadığını
Yaşadığı hüzün ve acılarını
Şiirlerine yansıtmaya çalıştığını
Bilerek okuyacaksın
Her mısrasında görünenden ziyade
Görünmeyen mânâlar arayarak
Her kelimede
" Bu adam bu kelimede asıl ne anlatmak istemiş" diyerek okuyacaksın.
Bazen mısraların yerini değiştirip
Bazen kelimelerin çok az bilinen
Eş veya zıt anlamlı olanlarını yerine koyarak okuyacaksın
Sonunda bu şiirin sıradan bir şiir olmadığını
Sıradan duygularla yazılmadığını anlayacaksın
Şiirin içinde çok gizli şifrelerle
Kendi ismini görecek
Kendi resmini bulacak
Bir anda
Şimşek gibi
ÇAKACAKSIN...
Dördüncü defa
Şiirde şifrelenmiş olarak yazılan isminin
Altını çizerek
Harflerle gizlice nakşedilmiş
Arkası sana dönük resmini
Boynunu bükerek uzaktan
Süzerek okuyacaksın
" Ben ne yapmışım böyle" deyip
Başını iki elinin arasına alıp
SIKACAKSIN...
Beşinci defa
Okurken bu şiiri
Herkesin rahatlıkla gördüğü yazılara değil
Görünmez harflere yazılan kelimelerini
Görerek okuyacaksın
Görünen kelimelerin görünmeyen kelimelerin özeti bile olamayacak kadar az olduğunu anlayarak okuyacaksın
Şiirdeki görünmeyen kelimelerin henüz bir kaç tanesini okur okumaz
Vicdanın titreyerek seni alıp maziye götürecek
Maziyi görür görmez
Gözden yaş olup
AKACAKSIN....
Altıncı defa
Şiirdeki görünen yerleri değil
Görünmeyen yerleri
Baş gözünle değil
Kalp gözünle
Dil sesinle değil
Gönül sesinle okuyacaksın
Görünen mısraların
Görünmeyen mısraların ancak gölgesi olduğunu anlayarak
Görünen kıtaların
Görünmeyen destanın ancak noktası ve virgülü öldüğünü bilerek okuyacaksın
Daldıkça dalacaksın şiirin içinde
Derinlerde kendini bulacak
Buldukça yüreğini ellerinle ateşe atacak
Dumansız ateşlerde
Yüreğini
YAKACAKSIN...
Yedinci defa
Şiirin sadece
Görünen ve görünmeyen yazılardan oluşmadığını
Her gözün göremeyeceği
Figürlerden
Küçük veya büyük yüzlerce resimlerden oluştuğunu anlayarak
Ve resimlerine bakarak okuyacaksın
Okudukça şiirdeki açık gizli her şey yerleşecek aklına ve kalbine
Bir kağıt kalem alıp eline
Şiirin gerçek halini
Yazacaksın
Yazdığın kağıdı muska şeklinde katlayıp
O öne büktüğü boynuna
TAKACAKSIN...
Sekizinci defa
Artık şiiri
Ezberden
Yazısına bakmadan
Kalp gözünle ,
Yürek sesinle okuyacaksın
Okudukça
Beni haince terkedip gidişini
Yüreğimi yakışını
Kalbimi ezişini
Benim büyük sevgime ihanet edişini anlayacaksın
Af dilemek için
Ayağıma kapanmak için
Yüreğin yanarak
Vicdanın sızlayarak bana gelmek için
Evinden
ÇIKACAKSIN...
Dokuzuncu defa
Beraber yaşadığımız yerlere
Yıllar sonra kör pişman duygularla
Geleceksin.
Beni bulamayacaksın.
Eski komşuların, eski tanıdıkların kapısını çalacaksın
Her kapıdan yüzüne tükürülerek kovulacaksın
Son bir kez "Acaba şiirde bir adres varmı" diyerek boynundan çıkararak okuyacaksın
Ve göreceksin
Şiirin en sonunda beni bulacağım yeride yazdığımı
Yazdığım adresi görür görmez
Hiç düşünmeden
Çantandan bıçağını çıkarıp
Hiç acımadan
Ellerin titremeden
Kalbine
SOKACAKSIN...
Son defa
Evet son defa
Önce Besmele çekip
Sonra üç ihlas bir fatiha okuyup
Veleddallin. Amın. Dedikten sonra tam yerimi bulmak için okuyacaksın.
Yürüyeceksin.
Bana doğru
Silsemde yine akıyor diyerek göz yaşlarını silmeden yürüyeceksin.
Yürüyeceksin.
Bana doğru
Kalbine sapladığın bıçağın acısını hissetmeden yürüyeceksin.
Yürüyeceksin.
Bana doğru
Seni görenlerin
" Hanımefendi siz yaralısınız, göğsünüz kanıyor" demelerini hiç duymadan yürüyeceksiniz.
Süslü mermerler arasından geçerek
Altın yaldızlı isimleri yaşlı gözlerle hayel meyal okuyarak yürüyeceksiniz.
Orada bir köşede bulacaksınız beni.
Süslü mermerler olmayan
Altın yaldızlı harflerle adı yazmayan
Bir yerde bulacaksın beni
Toprağı dağılmış
Başındaki tahta çürümüş
Baş tahtasına
Tükenmez kalemle yazılan yazısı silinmiş
Üstünden yabani otlar bitmiş
Adı sanı unutulmuş
Nesli kesilmiş
Olarak bulacaksın beni
Yaş dolu
Gözlerin kararacak
Dizlerin taşımayacak seni
Çaresizce
Ümitsizce
Mezarımın başına
Diz
ÇÖKECEKSİN....
ERHAN DOĞANAY
5.0
100% (24)