8
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
1838
Okunma
Nefsinin hevasına, bir bozuk yol tutarak
Huzur ve mutluluğu, ellerinle iterek
Acımadan terkedip, sen haince giderek
İçinden çıkılamaz, iş eyledin hayırsız...
Nasıl bir kalbin vardı, viran ettin yuvamı
Bu ihanet ben sana, çok güvendim diyemi
Sevgi ile doluydu, sen şu garip sinemi
Kara taşlarla dolu, döş eyledin hayırsız...
Geleceğe ümitle, hayel kurardık güya
Düşürdün hayalimi, boz bulanık bir suya
Ne ümit, ne de hayel, şimdi gördüğüm rüya
Kabusların dolduğu, düş eyledin hayırsız...
Gecelerim şafaksız, doğmak bilmiyor seher
Hüzünler yüreğimde, kaynıyor buhar buhar
Cemrelerim düşmüyor, ne yaz koydun ne bahar
Dört mevsimi sen bana, kış eyledin hayırsız...
Ne büyük heveslerim, bilirsin vardı sende
Nasıl perişan oldum, çekip gittiğin anda
Ne onur, ne de gurur, hiç bırakmadın bende
Yüzümü öne eğik, baş eyledin hayırsız...
Şu alnıma utançtan, kara bir levha takıp
Yüreğimin içine, dumansız ateş yakıp
Hayatımı mahvedip, çaresizce bırakıp
Gözümü dolu dolu, yaş eyledin hayırsız...
Sayende dileklerim, kabul bile olmadı
Sen öyle bir vurdun ki, gönül huzur bulmadı
Hayatın benim için, bir anlamı kalmadı
Şu koskoca dünyayı, boş eyledin hayırsız...
Erhan DOĞANAY
5.0
100% (16)