8
Yorum
34
Beğeni
5,0
Puan
1998
Okunma
Derdime teselli, bir çare bulsam
Biraz huzur görsem, neşeyle dolsam
Allahın tek günü, ben mutlu olsam
Sevincin sırrına, ersem ağlasam.
Hep sırtta taşıdım, dert dolu dağı
Çileli gönlümün, hep viran bağı
Bir an geri gelse, ergenlik çağı
Tozpembe hayaller, kursam ağlasam.
Hayran hayran baksam, nu’run yapısına
Kalbim malik olsa, aşkın tapusuna
Bir mucize olsa, sevr’in kapısına
Gönlümün ağını, örsem ağlasam.
Yürek dert kuyusu, görünmez dibi
Gönül derdinin de, yokmuş tabibi
Nemrut ateşine, İbrahim gibi
Gir dese Yaradan, girsem ağlasam.
Yaşadım diyemem, hayat bu ise
Her gün biraz daha, düştüm yeise
Göklerden bir nida, gel kulum dese
Vuslatın yolunu, sorsam ağlasam.
Kahır dolu sözler, gelince dile
Benziyor gözümde, her damla göle
Ya yolu kaybetsem, ya düşsem çöle
Kumları yüzüme, sürsem ağlasam.
Vuslat yakın diye, bir müjde alsam
Gözlerim nemlense, hüzünle dolsam
Bir mendilim olsa, yaşımı silsem
Islak ıslak onu, dürsem ağlasam.
Yıllardır şu gönlüm, çilenin yurdu
Hüzünler içimde, kıvrandı durdu
Bedenimi yese, Eyüb’ün kurdu
Acıya göğsümü, gersem ağlasam.
Dua edip eli, yüzüme sürsem
Cennette yerimi, açıkça görsem
Nefretle arama, bir duvar örsem
Sevgiyle harcını, karsam ağlasam.
Dilim Hak’ka nasuh, tövbesi etse
Reyyanın kokusu, burnuma tütse
Kalbimde yeşerse, bir çiçek bitse
Tomurcuk gülünü, dersem ağlasam.
Son bulsa içimde, feryatla figan
Ölmüş şu ruhuma, yeniden bir can
İhlasla secdeye, kapandığım an
Mihengi zamanda, dursam ağlasam.
Gözümden yaşları, ecrime döküp
Kalpten masivayı, tamamen söküp
Haddimi bilerek, boynumu büküp
Kibir ve gururu, kırsam ağlasam.
Nebâdat cilvesi, baksam kırlara
Yalın ayak cezbe, bassam korlara
Kalp gözüm açılsa, ersem sırlara
Gayıb alemini, görsem ağlasam.
Mizanın sağına, çıkıp tartılsam
Yusuf’un gömleği, olup yırtılsam
Sabırla zindandan, çıkıp kurtulsam
Rüyaları hayra, yorsam ağlasam.
Asayı Musa’ya, elimi sürsem
Sinada bir gece, cemali görsem
Ben onun peşinden, sulara girsem
Denizi ortadan, yarsam ağlasam.
Yuşa’nın azığı, balık ekmeği
Hazreti İsa’nın, akşam yemeği
Yusuf’un arkadan, yırtık gömleği
Kanayan yüreğe, sarsam ağlasam.
Şeytanı içimden, çıkartıp atıp
Ravzada bir gece, uykuya yatıp
Rasul’ün gittiği, yolunu tutup
Kalbimi önüne, sersem ağlasam.
Galu bela’daki, halis sözümü
O sözün yoluna, versem özümü
Aşkıyla ıslanan, mahçup yüzümü
Hacerül Esvede, vursam ağlasam.
Dünyadan alarak, tüm hevesimi
Allah Allah deyip, kessem sesimi
Şehadet getirip, son nefesimi
Azraile ruhu, versem ağlasam.
Vuslatta huzuru, ben buldum deyip
İlk kez böyle mutlu, ben oldum deyip
Kabul et Ya Rasul, ben geldim deyip
Sancağın altına, varsam sığınsam...
Erhan DOĞANAY
5.0
100% (17)