Bu akşam süslenmeliyim, afili,
En güzel gülüşlerim olmalı yüzümde.
Dudağımı yana bükerek gülümsemeliyim ki,
Çok sevdiğin gamzelerim belirsin yanağımda,
Bir kez daha düşeyim aşk diye yüreğine.

Bu akşam çok güzel bulmalısın beni,
Hırpani hâlimi sakın sen görme.
Sonra Pijamayla mı karşıladın aşkım? diyorsun,
İşte o an,
Yüzüm düşüyor...

En sevdiğin siyah elbisemi giydim,
Etekleri tiril tiril.
Saçlarım rüzgâra meydan okuyor, efil efil.
Hüznümü yanağımdan silerken
Gülkurusu rujumu sürdüm
Abartılı olmasın, değil mi?

Dans ederken boyum kısa kalmasın diye,
İnan ki kompleks değil,
En yüksek topuklu ayakkabımı giydim.
Sen arkamdan sarılıp, boynumdan öpmeyi çok seviyorsun diye,
Saçlarımı toplayıp topuz yaptım.
Çok yakışıyor dediğin halka küpelerimi taktım.
Aynanın karşısına geçip şöyle bir kendime baktım
Tamam, beğenecek kesin deyip
Ve derin bir nefes alıp
Oh diye iç çektim...

Bu akşam her şey bir başka güzel,
Geleceksin diye şımartıp,
Çocuk gibi kendimi sevdim!

Saat akşam yirmi bir sularıydı,
Balkona çıkıp bir sigara yaktım.
Sigaram bitene kadar kapı çalacak, dedim.
Ve gözlerim yine ışıl ışıl.
Bir sigara, bir sigara ve bir sigara daha yaktım, allah kahretsin ki,
İki paketi devirdim.
Her geçen yolcuyu karanlığın içinde sen zannedip heyecana kapıldım.
Ama hiçbirisi sen değildin.

Biliyormusun?
Seni beklemekten gözlerimin feri söndü,
Aklım başımdan giderken nevrim döndü.
Gün doğumları başladı ufukta
Ömrümün en uzun ve heyecanlı gecesinde
Ben bekledim
Sen gelmedin!

Sevinç dolu olan, içine sığmadığım dünyamı yıktın.
Bense bir daha
İçinde bulunduğun hiçbir hayali kurmadım.
Çok sevdiğin o siyah elbisem kefenim olurken.


Hüzünlükent Narin