26
Yorum
56
Beğeni
5,0
Puan
2902
Okunma


Kaç gün yüzü görmemiş geceyi
örttüm yalnızlığın üstüne.
Kaç mevsim tükendi
kış bahara küs takvimlerde.
Hangi asi rüzgâr değdi
hırçın bir sonbaharda saçlarıma?
Hangi tuzlu sularda boğuldum
bilemezsin.
Ve senden sonra
kış baharla ters köşe
biri diğerine düşman.
Aradaki mevsimler
yaşanmamışlığına pişman.
Hangi şebnem düşer ki
kuru dallarıma?
Çıkmıyorsun artık
ayrılık kokan sarı papatya fallarıma.
Senden sonra
güldüğüm her şeye
sebepsiz ağlar oldum.
Tasa nedir bilmezken
bir tas suda boğuldum.
Koşar adım yürürken hayata karşı
oturduğum yerden
nefes alırken yoruldum.
Akşam gün batımlarında uyurken,
sabah gün doğumlarında uykusuz
seni değil, yine kendimi buldum.
Ve senden sonra...
saçlarımı gün içinde
üç beş kez taramıyorum.
Makyajım desen,
kararmış gözlerden ibaret.
Aynaları sorma.
Sorma sakın aynaları.
Bakmayı unutuyorum
tesadüfen baksam da
bir yabancı görüyorum.
Kendime uzak,
kendine tuzak…
Senden sonra
sesini duyamıyorum
karanlığın sessizliğinde.
Gün ışıklarında sen yoksun!
Karanlık, zindansı kuyulardayım.
Tavandan sızan ince bir umut ışığı
o ise güneş varsa
Oysa ki güneş yüzünde
yüzün gölgemde sen yoksun!
Toz, toprak
Her şey bulanık, ellerin yok.
Beklediğim gün doğumları
eyvahlar olsun ki
kurtuluşum yok.
Ve senden sonra...
rüyalar görüyorum
anlık uykularımda.
Öyle renkli, iç açıcı da değiller.
Ne mavi gökyüzü,
ne yeşil kırlar.
Her düşümde düşüyorum
uçurumlara.
Tutunamıyorum
kâbusun karanlığına.
Yıldızlar sönmüş,
güneş efkârda.
Korkuyorum sevgili…
Ne olur uyandır beni
u y k u s u z l u ğ u m d a n.
Tekrar uyut
Senden sonrası
Ve
Senden önceki baharıma.
Hüzünlükent Narin
5.0
96% (27)
4.0
4% (1)