Hayat denen telaşta boğazımıza kadar düğümlenmişiz
Giymişiz bi güzel karanlığı gün’e üşümüşüz..




Kuş yüreğinde ısınan içime açmışım masmavi güller
Döndükçe çözülmüş
Döndükçe uçmuşum
Dudaklarımda sen
Gözlerimde küçücük şehir
Ikimizin beyazlığına soyunan
Şu toprak
Fidan
Yaprağın sırrında
Ağlayan..




Çekin yalancı ışıkları duvarların astarından
Dökülsün pul pul ince gülüşlerden günahlar
Geceye konuşan sesleri yaslayın kimsenin seslenmediği
Yüzümün kaldırımında izi gerçeğimin
Sindikçe yaşıma başka yere gidemediğim
Vapurlar,trenler,otobüsler
Inenler
Binenler
Banane yolculardan
Istanbul sen kokuyor ya
Içimin yokuşunda kaplumbağa
Yürürken sessizce dağları
Elini tutuyorum aşkın
Banane süslü püslü caddelerden
Dalda donmuş çiçeğe su veriyorum ya






Saatler geçecek
Herşey arkada kalacak
Ben seninle öleceğim iki cihana
Bana acılarını
Bana yalnızlığını
Bana seni
Ver...
Iki dakikada neler neler değişir gör
Ben böyle sevdikçe ve
Sevildikçe