3
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
1507
Okunma

ah gecenin çatlaklarından dökülen sızıntı
sen, âhın doğurganlığı
düşlerin kemiğe dokunduğu yerdesin
ben tenin kesildiği yerde
ertelenmiş bir yılım
kaç kez taştık şehirin kapılarına
kaç kez çocukluğumuzu anarak
uçurtmalar yaptık ruhumuzdan
gelinciğin ruhuna dokunarak
çağır adımı
günlerden telafi sevgilim
yıllardan sen...
yüzünün çizgilerinden
adımlıyorum acılarını
gözlerinden damlıyorum
yüreğinin denizine
duvar dibinde eskiyen
küskün bir yüzsün
aç perdelerini
açık pencerelerden esen
taze umutsun...
sen ruhumun kızıl örtüsü
karanlığımı tortularından arındıran aydınlıksın...
sesin, çocukluğunun aynasına
masumiyet saklayan büyü
ellerini ayırma sevgilim
tomurcuklar çatlıyor avuçlarımda
sen uçuşmanın gölgesindeki ağırlık
ömrümün yaması
çiçek kokan bir yarasın...
✒T.Y.
5.0
100% (14)