Bin yıllık konar göçerlerin gelenekleri bozuldu
Dağ yiğitlerinin ayağına prangalar vuruldu
Dağda keçinin yediği çalının hesabı soruldu
İşte budur biz göçer Yörükleri derinden üzen
Nasıl uyum sağlayacağız sana biz yerleşik düzen

Bu dağlarda koca develerin artık izi kalacak
Acaba bu dağlarda turistler mi çadır kuracak
Yanık türküleri kim söyler kavalı kim çalacak
Hiç mi kalmayacak şu yeşil ormanlar da gezen
Nasıl uyacağız bilmem sana biz yerleşik düzen

Baskıyla kara çadırdan dağdan koparız
Bir ovaya betonarme katlı evler yaparız
Deve ve keçilere gayri resimlerde bakarız
Bulunmaz kaynak pınarının kurnalarında yüzen
Nasıl unutacağız bunca hatıraları yerleşik düzen

Dağdan doğadan kopun diye baskı yapılır
Bundan gayri bu dağlarda zor çadır açılır
Tereyağı ayran çökelek bilmem nerde yapılır
Kim açacak zar gibi yufkayı kim saca seren
Dağ kokusuna hasret koyacak bizi yerleşik düzen

Soğuk suların başında yaşayanın eti kemik olur
Anadan doğan oğlak kuzu hemen memeyi bulur
Bir cebelin başında ya da bir yaylada ölümüz kalır
Dua bile edilmeyip dağlarda kalan o ölümüzü üzen
Dirileri ölüsüne hasret koyansın sen yerleşik düzen

Ozan İsmail de durumlardan pek memnun değildir
Yörük güzeli olmazsa dağda kim kirman eğirir
Okulsuz çocuklarımız belki okulda eğitim görür
Yok, artık çadır önünde demliği cezveyi köze süren
Bizde senin esirin olacağız bekle bizi yerleşik düzen

İsmail Detseli
22 Ocak 2008