1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1374
Okunma

Yaşlı bir ağacın toprağa devrilmesi gibi
Her akşam yerlere serilir gövdem
Milat öncesi bir kale gibi
Çatlayan duvar gibi yıkılır her dem
Bakışlardan silinirken yüzüm
Gözlerimin görünmez dibi
Başkası değil
Benim bütün bu onulmaz derdin sahibi
Aynanın karşısında
Dudaklarımdan
Her dökülüşünde geçmiş zaman ezgilerinin
Eski bir dikiş gibi ilmek ilmek söküldüm
Kıvrım kıvrım büküldüm gözlerimde
Aynanın karşısında kendi ellerime döküldüm
Dudaklarımdan
Aynanın karşısında
Ufak ufak adımlarla yaklaştığım ufuk
Aslında
Ufak ufak adımlarla uzaklaştığım sonsuzluktur
Diye düşünürken her daim
Karşısına her geçişimde
Esriyen gözlerim sanki uçurum
Efsunlanmış gibi dururum öylece
Ard arda kendi içime düşüp kaybolurum
Ard arda dibe vururum
Aynanın karşısında
Muhammed Mehmet GÜL