Sevgili Necat,

Öncelikle aramıza tekrar hoş geldin diyorum.Senin gibi güzel şiir yazan kalemlerin şiirden yahut bu platformdan uzak kalması biz okurları yeterince üzüyor ve düşündürüyor.Temennimiz sizleri daha sık bu ortamda görüp şiirlerinizle buluşabilmek.Ümit edelim gayrı.

Serbet şiiri nasıl ustalıkla icra ettiği biliyorum.Nitekim zaman zaman sen burada olmasan da şiirlerini ki ,özellikle favorim Yokluğunun Terennümleri'dir,okumuşluğum vardır.Kendini kurallara hapsetmeden yazan isimlerden birisin.Tarz meselesi sonuçta.

Dörtlük,beyit,bend,mısra...Bütün nazım birimlerini kullandığın yorgun bir şiirle merhaba demişsin bize.Kaç kez okudum bilmiyorum ama en az üç olduğu kesin.Ve ses de eklemiş olduğunu görünce pek sevindimçDiline sağlık.

Şiirin başarılı bir şiir.Dilbigisi ve imla gibi yönlerden kusuru bulunan bir şiir değil.Lakin zaman zaman takıldığım yerler oldu.Gerek tamlamalarda gerekse kelime gruplarında.

mesela;
reçete tutanakları....nedir?Yahut beyaz önlüklü şiirler mi beyaz önlüklü doktorlar mı?Hani kasıtlı mı yaptın orayı yani?
modern şiir tarzında ilerlerken ne'm kaldı demen bana halk şiirini( hece kaygısı) anımsattı.Ancak doğal bir görüntü olmamış mı? Evet,olmuş.Zira şiirin bazı pasajlarında bu doğallık fazlasıyla gözümüze batıyor.(Her gün çocukluğumdaki bonibonlara benzer....diye başlayan bölüm.)Bu bölümler şiiri sıradanlaştırmış.

Oysa kullanmış olduğun edebi sanatlarla çok ince bir şiir örülmüş.Nadide kelimelerle çeyizlik kanaviçe işler gibi.Sevgilinin cehennem gözlerini ecza dolabını benzeterek yaptığın teşbih bunun çok güzel bir örneği vesselam.
Yaptığın teşhisler,istiareler,tekrirler...hepsi yerli yerinde.

Bu şiirinde tekrire çok yer vermiş olman dikkatimi çekti.Bu şiiri ben iki bölümden oluşturuyorum.Birincisi şairin yaşadıkları,hisleri,pişmanlıkları,durumu; ikinci bölüm sevgiliye seslenilen bölüm.Özellikle ikinci bölümde tekrarların çok fazla kullanılması anlamı kuvvetlendirme açısından hoş olabilir ama okuru sıkacak nitelikte olmuş bence.Oradaki mana vurgusunu pek tabii anlıyoruz.

Şiirde zaten yer yer ikileme de kullanılmış durumda.Bana şairin yorgun hali sözcüklere de sirayet etmiş gibi geldi.
Mesela ;
Tamlama oluştururken özellikle devrik cümlelerde tamlananı,tamlayandan önce kullanmak şiire yakışabiliyor.Ancak bazen de okurun kafasını allak bullak edebiliyor.
bozuk akordu yüreğimin......tamlama grubunda olduğu gibi.


Şair ve sözcükleri epey yorgun...Dinleneceği ne bir tütün( yasaklı) ne bir sevgili( kayıp gitmiş) ne bir dost ( ihmal edilip kaçılmış) var.Sevince nasıl da kopuyoruz hayattan bazen.Bunu çok güzel ifade etmiş şair.Kendisine ait veya değil,hayatın acı gerçeği bu.

Nitekim ikinci bölümde de pişman değilim diyerek;

kahrın da hoş,lütfun da! demiş.Yar'a sıyla mutluysa ne alâ.

Yorgunluk geçer mi bilinmez.Ruh köşeye çekilmedikçe.Bize düşen şiiri okumak,yorumlamak,payımıza düşeni almaktı.Aldık,eyvallah...


Seni görmek güzeldi Necat Uslu.