8
Yorum
33
Beğeni
0,0
Puan
3258
Okunma

İlk ve son kez Lelia’dan Lelia’yı dinle !
İçimdeki zincirleri kırmadan gelemezdim
Öyle ya bir köle ne işine yarardı
Paslıydı dudaklarım
Temiz bir buse ile
Adını kucaklayamazdı
Sonra
anladım
Senin elinde zincirin her halkası
sanki çöl kumundandı
ve adın –her zikrettiğimde-
ruhumu yıkayandı
Yorgun ad/ım/ları yükleniyordum zoraki
kader deyip geçiştirdiğim
“Kendine yakalanmak istemeyen
bana yaklaşmaz “ deyip
tüm köklerimi kestin
Tarihin ve talihin
Gelenek ve adetlerin …
bağlarından çözdün bilincimi
Bense kirletilmiş yol diye yürümeyi reddettim
doymak bilmez iştahlara sunarken bedenimi
Sonra
anladım
Sen benim varlık yükümü
şükürle omuzlayandın
Kusursuz büyüyeceğim
en verimli topraktın
Merhameti olmayanların diş izleri etimde
yaraydı dört bir yanım
kangrene arzulu
İçimde yontulmuş onlarca çıkmaz sokak
gittiğim tüm şehirler
bozulmuş birer yapbozdu
“Keşke” ler Yusuf’un kuyusundan derindi
Kaç kez el açtım da semaya
dualarıma yüz çevrildi
Sonra
anladım
Dilime elveda koyup gitmek
kazanamayacağım bir savaşa yeltenip
esaretin kapısını aralamaktı
Dudaklarıma sürdüğüm en güzel rengi
tuzaklanmış sokaklara kilitleyip
kendimi şefaatten mahrum bırakmaktı
Sandım ki kusurlarım
tövbe ile silinmeyen hüzündür
gönlünün lekesiz duvarlarında
Sandım ki tutarsızlıklarım
İdam mangasının silahında kurşundur
ve sen varsın alın yazılarında
Sonra
anladım
Sen beni Rabbe yaklaştıran
en güzel besmelemdin
Tamlayan tamamlayan
ardımdaki gölgemdin
“Aşk için Yusufçuk ateşle kucaklaşmalı …” derdin
“Yol aşk değildir
bitsin sen de göreceksin”
Ben durup hakikatin bana soyunmasını bekledim
Korktum evet bir şekli de giyinmedim
Tekrara düşer de kurur diye adım
Korktum evet rüyalarına da girmedim
İncitirsem sürgün yerim kalbinden telaşındaydım
Korktum evet ölümün ninnisi olur diye nasibim
Sonra
anladım
Kıvılcım sendin
varlığını aşarak beni yakıp küle döndüren
sonra da nefesiyle
tenimin çorak iklimini tohum tohum yeşerten
Çocuktum sanki tek arzum oyundu
- oyun olmadan aşk yaşanmazdı -
Her zaman ilk dileğim
kuralları tek başıma koymaktı
Çünkü ağlamak istemedim hiç
ya da yenilmek … Yetersiz hissetmek …
Özgür/lüğüm/ü yitirmek …
Acelem vardı ki tüm mızıkçılığım
dudağının ince çizgisine yerleşmek içindi
ve gamzelerini rüzgardan önce öpmek
ve avuç içlerine kaderimi çizmek
Sonra
anladım
Sen benim imtihanımdın
Ağlatan ve güldüren …
Yaralayan ve iyileştiren …
Kanattın bazen semada gezdiren
Bazen masal
uyumam için gözlerime sürülen
Sen alfabemde aşktan doğan tek harfim
ve en kutsal alın terimdin
Artık biliyorum
Varlığım varlığındandır
ve aşk sana boyanmaktır …
Özgür SARAÇ / Râzı
20/09/2016 Denizli
Lelia’ya sesini veren Sevgili Sezin çok teşekkür ederim ...