31
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
5884
Okunma


Kalemi tutmadan önce
bir avuç toprakla yıkıyorum ellerimi
Hüzün türküleri söylemeyi uzatan bir hayat benimki
Demir parmaklıklarım var benim
kaldırım taşları arasında saklanarak gezerken
peşim sıra sürüklediğim
Hani güneşin yüzünü yarım yamalak gösterenlerden
Ne vakit açsam kitaplarımı
sayfaların kokusuna gölgesi düşenlerden
Sen kelimelerinin cümle yapılışı beklenensin
Görmezsin…
Bilyelerini sokak çocuklarının kapıştığı
çocuk hüznüne say
gözlerimdeki nemi
Fark etmez
Ölümümü ertelemek için yazıyorum şiirleri
ve her şiirin sonunda bekliyorum
perdenin gerisinde
bu sefer gelirsin diye
Sen gözlerine gün batımları düşensin
Gelmezsin…
Yalnızlık çeker desteden hep kaderim
Nereye saklansam
adımı kazımak için alnımdan
ve yolumu silmek için ardından
sobelenirim
Adım alnıma çivilenir
Yolum ardına düğümlenir
Sen el sürülmemiş hayaller biriktirensin
Bilmezsin…
Rüyalarım çalındı benim
ve uçurtmalarım
Dizlerime kurşun yemiş gibiyken
birde sen parantez içine alma beni
Zülüflerinin kenarında harf harf ayırma
Dudaklarındaki secdeye durmuş lale rengini
şah damarıma batırma
ki
yağmur sonrası
toprağın rahmine beklediğisin
Ellerin
ellerin kirlenmesin…
Biliyorum sen bana uzaksın
geri çevrilen dua kadar
Her mevsimde ayrı bir tuzaksın
ve gamzelerin de hep mezar
Olsun yine de gel
kanat yaralarımı doyuncaya kadar….
Özgür SARAÇ/Râzı
08/03/2010Denizli