(I)
Tanrım yaralarım öpülmezse ölecekmişim gibi geliyor

Çığlık çığlığa yaşamaktan yoruldum
Böyle zamanlarda ağzım bozuk olur
ve gözlerim kayar benim
Bu yüzden
hep yorgun zamanlarda tekfir edilirim
- olsun kelime-i şahadeti biliyorum-
Şurası kesin ki yorgun insanları sevmiyorlar
İyi espri çıkmadığı için sanırım
Kimse sevmek zorunda değil
Kaygı da duymasın …. Üzülürüm
Tek üç beş dakika sıksınlar dişlerini
Erken çözülürüm
A. Chenier gibi
üzerime yürüyen duvarların göğsüne şiirler sıksam
Dinlenir miyim
-yazdığım şiirleri giyinen kadın !
bunu en iyi sen bilirsin-

(II)
Tanrım sigara içmezsem ölecekmişim gibi geliyor

Kuralları devamlı değişen bir oyundur yaşamak
Gidenlerin kazanıp
kalanların karalar bağladığı
devamlı başa sararak
Bu yüzden ısrarlıyım
İnleyen her kadın sevi/şi/yor değildir
Her makyajın altından bir başka makyaj çıkabilir
Utangaç dudaklarıyla
boyun kenarında gezen kadınlar
herhangi bir peronda elveda diyebilir
Elveda …Nereye ?
Tüm şehirler çelikten yapılmış gibi soğuk
ve birbirinin kopyası
Halden anlamayan tozlu yüzleriyle karşılıyorlar
büyük adımlarla kaçanları
kim ne diyebilir insanlar seviyorken
kendi elleriyle mezarlarını kazmayı

(III)
Tanrım bahane bulmazsam ölecekmişim gibi geliyor

Biri zamanı durdursun lütfen
Akrebin kuyruğunu koparsın
ve saniyelerin gözlerini çıkarsın
Kıyamete hazır değilim
Ne sevap biriktirebildim gönlümce
ne de adamakıllı tövbe ettim
Ne bir kadını teselli ettim göğsümde
ne de acıklı bir sahneyle terk edildim
-Azrail’in yüzünü merak ediyor da değilim-
Geçmişimin saçları kırıklarla dolu
Kimse düzgün taramadı dünlerimi benim
Hala tek başıma oyunlar oynuyorum
Elimde aklını kaçırmış zarlar
hep yek hep yek başka dil bilmiyor
-Tanrım ne çok salâ okunuyor-
Satırlara saklansam
hatta parantezlerle kapatsam bir sıkımlık canımı
-o kadar kaldı-
Hep tatmin olmayı sevenler yakalıyor
Uçurtma peşine takılan çocuk olmayı özlüyorum
Patlak topun peşinde ayakkabı yıpratan
Ne çare
Erken boşalanlardan vakit kalmıyor
Bazen sesi en gür çıkanlara
bilerek ve isteyerek yenildiğim sır değil
Kimse anlamıyor
Geceleri kendimle düelloya girince
zihnime ne sıkacağım belli olmuyor

(IV)
Tanrım hır çıkarmazsam ölecekmişim gibi geliyor

Kapana kısıldım
Hiçbir hayal gerçeğe açılmıyor
Kendi dışında herkes gibi konuşabilen
nefesi hiçlik kokan insanlara takılıyor
Ah çeyrek dilimlik zamanımız olsaydı
-hani bir simidi paylaşacak kadar falan-
Bana da öğretin derdim
Bana da öğretin ulan !
Belki ben de
İdeolojik kaygım varmış gibi tartışabilirim
Yaşamış görmüş gibi aşktan konuşabilirim
Anlıyor gibi burnumu her boka sokabilirim
Alın teri koymuş gibi rol kesebilirim
Ezberlenmiş cümlelerle adam pozu verebilirim
Ya da –unutun hepsini-
Sorumlulukları kadere yükleyip rahat uyuyabilirim
Vallahi billahi ve tallahi kolay öğrenirim
Hem şişelerin kıçından ayrılmanıza da gerek yok
Elinizin altındaki yasak meyveden
Fildişi kulenizden ve ukala kibrinizden
Hatta aşırı doz nefsinizden de ….
Araya reklam almadan öğretin yeter
Sonra dil bilgisine takılmadan
İstediğiniz küfürleri öder giderim

Tanrım çıldırmazsam ölecekmişim gibi geliyor


Özgür SARAÇ / Râzı
11072016Denizli


seçki kuruluna iltifatları için kalben teşekkürler ...