Hava kurşun geçirmez ağırlıkta !

Ağlama çocuk
şimdi bir yağmur olur sel basar evimizi
delik ayakkabımızdan girer içeri
ihtiyar çatılar başımıza uçar
kimliğimize tutsak yazılır
gözlerimize hiçlik bulaşır
avlumuzda karanlık volta atar



hastamız olur
sırtımıza sararız
yollar çamur
yollar içine çökmüş
şehirler uzak
doktorsuz ölürüz
anamız kara bağlar
tabakhaneden kokular kaçar
mezbahanelerden yükselir
ölüm sesleri
umutsuzluk devrim yapar



ağlama çocuk
sosyete kadrosuz çalıştırır hüznünü
pahalı bir duvarda
ucuz tablo olur acın
tepinirler gül yüzünün üstünde
elden ele gezer düşlerin
odun diye yakarlar
ıslak ve ham olduğuna bakmaz
bağdaş kurup
düşlerini kanatıp ekmek banarlar



---


güzel kapaklı kitapları hep zalimler yazar
masumlara pazarlar
cahil tarlalarda habersiz sararır başaklar
avcumuzun içi elveda mendili
çizgisinde erken gitmişlerin ayak izleri var
susmuş ürkmüşlüğümüzde avaz
suratımızın ayazında asılır isyanlar
ağlama çocuk
ağlama yarınsız
sakın ağlama
tan vaktine hala var...


es-salatu hayrun mine’n nevm