5
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
1927
Okunma

Sonra binlerce gölge dolanır ayaklarına
düşersin ,
kokusunu terk etmişin ardına
kimse o değil , bilirsin
aniden yine gelirde aklına
neden bu kadar karanlığım diye , sormazsın...
---
Ruhumun karanlığını katleden gözlerin
şimdi ne söylesem
ne desem ki bu kasabalı sesimin kırıldığı yerden
rüzgarın ufaladığı
kalbimin en ücra kentinin penceresinden
kahverengi gülümsüyor toprak
gel diyor delice yaşam
her şeyden korkuyorum
kırılan dağılan insanlığım azalırken önce kendimden
bence hiç bilme sen
bir nizamda yürüyor
kimliğim kimsesizliğim
fani coşkular dört yanımı kuşatan
birdevam utancımla kızarıklığım
bileklerimden kavrayıp
dur ! yapma sakın diyen
annemin dudak izi
babamın kokusu içimde devleşen
ah!
kalk gidelim buralardan öfkem
gidelim gurur yakamızdan tutmadan
canımızdan daha fazla bıkmadan
ağlaşan kuşlar
kuduran nehirler
yağmurun darmadağın saçları aşkına gidelim
susmayacak bu acı
elimiz kana bulanmadan gidelim
bayat bir yorgunluk , nefretle takas aşk
gülümsüyorum
hadi ,
al beni ecel ...
5.0
100% (13)