Okuduğunuz şiir 30.11.2013 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Eser GÖKAY
İfşa
acımızın göbek bağını türkülere bağlayıp gömdüler
babası memleket olmuş bir kız çocuğunun annesine özendi üzerimizde sararan kederli nakaratlar
sonra, havaya üç el kirli bir gürültü sıktılar efendilerine kıyan parmakların sahipleri tütün kağıdına sarıp içtiler bütün köyleri her şeyin aslına döneceğini unutup betonarme bir efkâra teslim ettiler
‘’sol yanım’’ diye bir cümle ifşa edilmemişti daha kalbimize ağır hasar tespiti konulduğunda uzaklardaki felaketlere dizini döven halkların toplamıydı içimizi sarsan zelzelenin hiçe sayılması
‘’yangınlardan can kaçırırken’’ yakalandık devrim’cilik oyunu öğrenmeye giden şairlere…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İfşa şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İfşa şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
şiirde erdemlilik nedir deseler parmaklarım bu şiiri gösterir kuşkusuz.. yalan bir tarihi bu kadar naif ifşa eden şair,bir yandan çitayı yükseltemenin diyalektiğini sunuyor hepimize,bir yandan savruluşlarımıza yol gösteriyor.. üstelik henüz burnumuzda yanmış köylerin ceset kokuları tazeyken.. henüz çocuklara kıyılırken,dilinden,renginden,düşlerinden ötürü bir gece ansızın kaybedilenler az ötemizdeyken..kuşların ağlayışları çığlık çığlıktı.. eylül'le gelen felaket diğer mevsimleri katıp önüne büyüdükçe büyüyor cellatların ellerinde..hani diyor ya şair, ‘’yangınlardan can kaçırırken’’ yakalandık devrim’cilik oyunu öğrenmeye giden şairlere'… bir şiirle ayırdına varmıştı insanlık aydınlıkla karanlığın.. farkına varabildik insan olduğumuzun.. spartaküs,den,kawa'dan,denizler'den bu yana.. varol şiir ustası,şiirlerin yol arkadaşı..sevgilerimle.
sonra, havaya üç el kirli bir gürültü sıktılar efendilerine kıyan parmakların sahipleri tütün kağıdına sarıp içtiler bütün köyleri her şeyin aslına döneceğini unutup betonarme bir efkâra teslim ettiler
burası çooook şiirdi. Çok sevdim bu bölümü.Havaya üç el kirli gürültü sıkılması, ne güzel bir imge, ne hoş bir bağdaştırmadır. Çok teşekkürler Cömert...şiirdi.
Nevzat KONŞER tarafından 12/2/2013 6:40:50 PM zamanında düzenlenmiştir.
Duyarlı insan yüreğini sevdiğim-saydığım; 'Şiir gibi Şiir yazan' okutan, her yazdığı emek, kalite ve güne yaraşır olan Şair Cömert Yılmaz; kalemine-yüreğine bereket olsun, zeval gelmesin-görmesin inşaAllah.
Yine 'Şiir' okuttunuz teşekkürler. Yorumlayanın da nefesine emeğine sağlık derken;
Paylaşmış olduğu, anlayana anlamı çok sözüyle ayrılıyorum sayfadan
-Herkes; tellere doğru bassa/Dünya; sazı hep güzel çalardı...- Ne güzel-doğru dersin Cömert Usta.
Farkli kelimeler,fikirler ve dusuncelerle bir daha oynanan ayni oyun.. ... bir can düşüyor canlar üstüne düşlerimin birinde ... duygularım kor kor alevler içinde
Acının rengi yoktur, dilide Birgün boynuzsuz çoban boynuzlu çobandan hakkını alacaktır buna inanarak, iman ederek yaşadık, yaşıyoruz. Her dizesini hissederek okudum.
biliriz elbet okumayı da, yazmayı da! biliriz elbet savaşı da, barışı da! biliriz elbet efendiyi de, köleyi de! yürek okumayı bilebilseydik eğer başka hiçbir şey bilmesekte olurdu..
insanlıkta cömert bir isim bir insana ancak bu kadar yakışır..
Her bir dizesiyle inancını, felsefesini ve beklentilerini ortaya koyan kapsamlı ve müstesna bir şiirdi. Seslendirmenin yürekler dokunuşu mükemmeldi. Tebriklerim ve saygılarımla.
Bu şiir evrenselliği yaşayan, adam gibi adam bir İNSANın elinde kaleme alınmıştır. Önce insan yanını sevdiğim dediğim Cömert, kalemin zeval görmesin. Varol.
“Ben şimdi ; sevdadan da, barıştan da, inkılaptan da, hayattan da, ölümden de, sevinçten de, kederden de, umuttan da, umutsuzluktan da söz açıyorum, insana has olan her şey şiirime de has olsun istiyorum. İstiyorum ki okuyucum bende, yahut bizde, bütün duyguların ifadesini bulabilsin..”
Tamamiyle hem içerik hem de biçimsel olarak işte budur diyeceğim türden bir şiir, nabzımı üzerine koyduğumda nabzımı attıran türden bir şiir, -sonra nedense gözlerim yorumlara takılıyor-
'' S İ Y A S İ ''
Ne demek olabilir şimdi bu düpedüz şiire saygısızlık ve anlayamama ya da dar bir zihniyetin basit bir sözcüğe indirgenmesi daha yerinde olacak galiba evet evet tam da bu Cumhuriyetten bu yana kendileri her haltı yiyip kendi ırklarından olmayanları yok etmeye çalışan insanlıktan nasibini almamış bir zihniyetin tezahhürü işte
ve işin başka bir ironisi de ben ''Kürt'' olmama rağmen her türlü acıyı hem bedenimle hem de ruhumla yaşamış olmama rağmen ve yaşıyor olmama rağmen hiç onlara benzemedim çok şükür bu yanımla da övünürüm Rabbim mahşer gününde sorduğunda rahatlıkla ''yaradılanı sevdim yaradandan ötürü'' diyebilirim.
-ki bugün Türk Dil Bilimcisi'yim (Türkolog) sonradan öğrendiğim bir dili bugüne kadar binlerce insana öğrettim hem terminolojik hem de filolojik açıdan Şiiri edepli ediplerden okudum/dinledim, birer birer ziyaret etmeye çalıştım hayatta olanları . Özünden damıtmaya çalıştım yüreğimi koydum ortaya Bırakın dünyayı Türk şairlere bakın ve her kesimin okuduğu şairler ''Nazım Hikmet,Necip Fazıl,Ahmed Arif,Sezai Karakoç,Ahmet Telli...'' hepimizin yüreğini titreten şairler olmalarına rağmen onların da şiirlerinde dönemlerinde yaşadıklarının siyasi izleri mevcuttur. -ki nitekim olmalıdır da- şiir ''Propanda'' aracı değil ama elbette siyasi düşüncelerin de izleri olmalıdır. Şairler toplumun en duyarlı omurgalarıdırlar. Açıkçası bunca yazdığımı anlamayacak olanlar da olacaktır elbet bu çok da mühim değil Fakat derim ki ''Lütfen bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın''
Öptüm şiirin nabzından Her daim şiirle ve aşkla
Necat USLU tarafından 12/1/2013 4:50:13 PM zamanında düzenlenmiştir.
Acı, en çok kanarken yakışırmış insana. biraz hasarlı hayat olsa gerek.
Belkide adı konulmamış bir a y r ı l ı k t ı. Boğazında düğümlenen, söyleyemediğin tüm cümlelerin toplamıydı belki de bu acı. Can kaçar da, can acısı nasıl kaçırılır bilemem.
Sabahın köründe Beyrut'un gögsünde patlayan bir mermi gibi geldi şiir.
Eyy Sevgili! Sen ki bin yıllık buzullar ülkesinin güneşi hârı, Sen ki ziyan aşklar sülalesinin medâr-ı iftiharı, Bugün sanki güneş bir başka doğuyor değil mi... Öyle olduğunu sen de biliyorsun, ben de...
Anlatılmak istenilen duygular ustaca dizelere dökülmüş. Derin anlamlar içeren şiirinizi beğeniyle ve takdirle okudum. Kaleminiz var olsun efendim.Sağlıcakla mutlu kalın.
rahatsız olan bizler değiliz sahra.. ayrıca kimsenin üzerine kitle halinde gidilmiş bir durum da yok ortada.
askine "embiye" rumuzlu üyenin, bu şiirden rahatsızlık duyduğu çok bariz ki üstelik rahatsızlığını da eleştirel donanımdan uzak durarak yapmış.
dolayısıyla bize rahatsızlık vermesi bu anlamda yetersizdir bana göre.
diğer taraftan; bu şiir, siyasi sözcüğünün çok ötesinde bir anlam taşırken, (beğenir veya beğenmeyiz bu ayrı birşey) "tamamen siyasiiiii"yle geçiştirmek, hem şiirin hem de siyasetin değerini düşüren bir tavırdır.
mademki bu sitede şair kimliğinde paylaşımlar yapıyoruz o halde gösterilen bu tavrı irdelemek sorumluluğumuz da var demektir.
sayfa kirliliği yaratmamak adına bir önceki yorumumda, nedim ve hasan'ın söylediklerine katıldığımı belirtmiştim ama sizden gelen soru üzerine yazma ihtiyacı duydum.
son olarak, rezber can'ın özellikle şiir yorumu nasıl olmalıdır'a dair özetine katıldığımı da belirtmeliyim.
sahra sizin yorumunuzu anlayışla karşılayabilirim ama yaptığınız suçlamayı kabul etmiyorum. kimsenin üstüne gittiğim yoktur. o kimselerin hiç bir şey bilmeden anlamadan üstümüze, üstüme geldiği vardır. burda edebiyat çerçevesinde, aynı fikri anatemalayarak anlatsa birisi belki de dikkate alır düşünürüz. ama bu saçma sapan ve kısa yorumu şiirime nasıl kabul etmiyorsam değer vediğim bir insanın şiirine de kabul etmem.
bunca emeğe saygısızlık, emeğin sahibine saygısızlık kusura bakmayın beni rahatsız eder. siyasi kelimesi nasıl bir çağrışım yapıyor diyorsunuz: bunu yazan kişiye sorarsanız bence daha iyi cevap alacaksınız. çünkü burdaki siyasi kelimesinin altı çirkinlikler, pislikler, kan, gözyaşı, ayrıştırma ve daha bir çok insanlık tarihine kambur olan kirlilik taşıyor.
dediğim gibi beeim gibi hiç bir şekilde düşünmeyebilir, fikirlerimiz karşıt olabilir, yazdıklarımız birbirimzin hazmedemeyeceği şeyler olabilir, ama bunda, harcanan emeğe saygısızlık edilebileceği anlamı çıkmaz sevgili sahra.
Sahra şair, ilginç olan edebi bir esere siyaset elbisesi giydirmek mi..Buna karşı çıkmak mı...Karşı çıkışımız bizim gibi düşünmediğinden değil,arkadaşımızın deyimiyle ''tamamen siyasi''
Siyasi sözcüğünün nasıl bi çağrışım yaptığına gelince daha önceki yorumumda vardı.
Siz şiir otoritesiniz!!! böyle bir yorum gördünüz mü ömrü hayatınızda. Buna tepki göstermek için birleşmeye gerek yok . Şiiri okumak yeterli. Bu şiir siyasi bir şiir de olabilirdi. Sert bir eleştiriyi üslubunca dile getiren bir okuyucu da görebilirdik. Benim tepkim yukarıdaki şiiri okumadan onu olmadığı bir kalıbın içine sokmaya çalışmak, üstelik mısralarını masaya yatırıp eleştirmeden. Bu da ister istemez derdi şiir olmayan insan tiplemesini getiriyor akıla ki buna tepkisiz kalmak sadece bir şiir okuyucusu olarak beni rahatsız etti.
Diğer söylemleriniz için yeri burası olmadığı, dikkatin şiirden başka alanlara kayacağı, bunun da şiire haksızlık olacağı düşüncesiyle cevap vermeyeceğim.
Şimdi dönüp bir kez daha mısraların arasında gezerek şiir okumanın keyfini çıkaracağım.
bu yorum sizi neden rahatsız etti ki...siyasi kelimesi nasıl bir çağrışım yapıyor da bu denli rahatsız oldunuz ? hayır bir kişinin sizin gibi düşünmemesi, kitle halinde onun üzerine gitme hakkını size vermiyor bence. ilginç...
İnsan cahil, üstüne üstlük bir de ön yargılı olursa böyle yorumların ortaya çıkmasından daha doğal ne olabilir ? Sanırım siz, hiç siyasi şiir okumadınız. Şiirin şairinin amacı siyasi şiir yazmak istese böyle mi yazar sanıyorsunuz? Üstelik şairlik kumaşı bu kadar iyi iken. Lakin niyeti belli hadi yüreğini ben biliyorum siz bilmeyebilirsiniz de , bu kadar ön yargılı bir tutum neden sergilediğinizi anlamak için akıl yürütmek lazım da buna gerek duymuyorum.
O yüzden diyorum ki bu şiir sadece belli bir bölgeyi kapsamayıp evrensel boyutta ve tüm insanlığı kucaklayacak biçimde, bizi düşünmeye sevk etmek için yaşanılanları dile getirerek, en önemlisi yürekle yazılmıştır.
Şimdi gözlüğünüzü çıkarıp, tekrar okuyun isterseniz.
velev ki siyasi, fikrinle uyuşmadığı için burda öfkeni kusarsan karşında bu şiirin anlattığı insanları bulursun.
tamamen insani! tamamen gayriinsanı karşıtı bir şiir!
fikirlerimin karşıtı olan onlarca şiiri görüyor okuyorum. ama sizin gibi bir çirkinllik yapmayı asla düşünmedim. bana zıt da olsa orda bir emeğin olduğunu daima bilirim. ona göre hareket eder, sözcük tüketirim.
siz de böyle yapın demiyorum, susun da demiyorum ama alay eder gibi, saçma sapan yorumlar yapmayın!
edebiyat ortamında sırf siyasi düşüncelerini dayatan insanların bağırarak konuşmaları karşısında hep iyi niyetle durmak, iyi niyetle susmak bazen tehlikelidir. bu yüzden, şiire şaire ve edebiyata yorum kıtlığınızı bu şekilde göstermenizi esefle kınıyorum.
güne gelen bir şiire bu şekilde çamur atıp provaka yapmak hiç kimsenin haddine değildir.
Oldu mu ağabey olmadı ne acı çekmiş ki insanlar tutup yazıyorsun -acındırıyorsun- sen şimdi yazdın böldün ben yorum yazdım sattım oldu mu ağabey oldu mu yakışmadı işte ne sana ne bana ne ona...
Gidenlerin saf özlemlerini giyiniriz sen ben o kimse yaklaşmak istemez... Ki en sevdiğim hiç kimsenin duymak istemediği birşey demişti ''bana bir kilo köftelik bulgur ve 100 gram isot alın bulamam gittiğim garipleşeceğim o memlekette' alamamışlardı vakit çok kısaydı...
''kirli bir gürültü sıktılar''
İşte herşey bu kadarken anlamıyor kimse...
Dualarım yazdıklarına yazacaklarına ve herkesin dilindeki kardeşliğin geleceğine...
"memleket isterim gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; kuşların çiçeklerin diyarı olsun. memleket isterim ne başta dert ne gönülde hasret olsun; kardeş kavgasına bir nihayet olsun. memleket isterim ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun; kış günü herkesin evi barkı olsun. memleket isterim yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; olursa bir şikayet ölümden olsun."
Bir avuç toprakta, avcumuz kadar kalbe sığıyor her dert, elem, keder de, sığdıramıyoruz özūmūze kardeşçe'liği. Sığarken bir göz odaya gözū yeşeren boy boy çocuklar, sığmıyor başımız koca dūnyaya. Karındaş olmaya gerek yok kan bağı, göbek bağı veya sevgi bağı için. Îçimize sığmıyor gözūmūzūn yaşı.
Ben de buradan ifşa ve vasiyet edeyim; Olur da ūlkemden uzak ölūrsem ve gelemezse tabutum oraya (Ankara'ya), ūlkemin toprağını gönderin mezarıma.
Tam da sus pus olmuşken dilim, söylettin beni abican.
Sevgimle hep
Feyza Can tarafından 11/30/2013 1:04:00 PM zamanında düzenlenmiştir.
ol yanım’’ diye bir cümle ifşa edilmemişti daha kalbimize ağır hasar tespiti konulduğunda uzaklardaki felaketlere dizini döven halkların toplamıydı içimizi sarsan zelzelenin hiçe sayılması
‘’yangınlardan can kaçırırken’’ yakalandık devrim’cilik oyunu öğrenmeye giden şairlere…
Her bir dizesi sayfalara bedel anlam içeren ve şiir diliyle hem insan hem de mekan dengesizliğini, bozulmuşluğunu bende çağrıştıran nefis bir anlatımdı; İnsanoğlu çıkara endekslenince kibir ve hased doğal olarak etkisi altına alır tüm davranışları, o yüzdendir ki letafeti, zarafeti, sevgiyi, hoşgörüyü, tevazuyu yok eder ve bu yönde gösterilen çabaları ise başkaca tanımlar ve her daim eksi tarafda pozisyon alır... Bu nitelikli şiri okuyunca insanın düşün melekesi harekete geçiyor... Kıymetli şairim, kaleminize teşekkürüm çokçadır... Selam ve saygılarımla...
"acıların göbek bağını türkülere bağlayıp gömdüler" belki de bundandır sürekli her mevsim filiz verip yağmurlara analık yapması
öyle ya bazı resimler hep ıslaktı bazı resimler "bahoz"luydu Oysa herşey aslına dönerdi bir gün dereler bile gün geliyor yatağını geri almıyor muydu? Elbet sigara dumanına sarılıp yakılan köyler de bir gün hakkını alacaktı.
değil bu şiir bölgesel değil sadece bu topraklarla sınırlı olması.
Şu anda kırmızı göllerin çoğaldığı atlasa baktığımızda cümlelerinin evrenselliğini görürüz. Umudumuzdur Umutlarıdır bir gün sahip oldukları hakların geri alınacağı. Beşeriyetin tarihine baktığımız zaman bunun çok örneğini görüyoruz. elbet mazlumun hakkını verirdi Yaradan sadece birazcık zaman
aşk bu kadar kalplerdeki tahtından düşüp ağız boşluğunu istila etmeseydi belki de dili ile kalbi arasında yol yapan insanlardan öğrenecektik merhametin, mertliğin kumaşını
yoksa bu kadar aldanmazdık bu kadar kırılıp, dökülmezdik
herkes kendi acısının peşine düşüp yarıştırır olmuş büyüklüğünü "benim acım seninkini döver"misali. Buna mütevellittir insanlığın peşine düşüp hırpalanmamız.
ne dersin tüm suç "yaşamadığını yazan, yazdığını yaşamayan şairlerde" belki de.
ve sen heval gerçekleri bu kadar gözümüze sokmasan bu kadar yüreğimize işlemesen bu kadar harflerin hakkını vermesen güzeldi deyip geçip gitmek ne kolaydı
şu anda otobüsle geziye çıktık öğrencilerimle onca gürültüye neşeye rağmen bu kadar duygu yüklüysem bu dizelerinin büyüklüğünden soruyorlar ne yazıyorsunuz hocam size şiir okuyacağım bekleyin dedim 45 kişi sus pus olmuş şiirini dinliyorlar ne zamandır bıkıp usanmadan
Eser Beye de çok teşekkür ediyorum. Zira kolay değildir bu şiirin hakkını vermek var olsun var olun
ve iyi ki yazıyor dediğimsin bu kadar özletme ne olursun !!
bir kez daha kaleminin bereketine yüreğinin cömertliğine eywallah
Saygıyla
...
-Rezber Camêr- tarafından 11/30/2013 9:08:51 AM zamanında düzenlenmiştir.
Yağ satacam Heybem kuru ve kılıç ....zaten beceremem ki...! Geçtin mi geçtiğimiz o sol kulvardan Hani kovduğun dergahına sormalı Mesel askıdaki cellatı sormalı Manyato kolu çıplak bilirsin zaten Hele o azı köpek dişler sırıtık Yalın, Çıplak Acısı derindir bu dediklerinin
Hayatta yaptığımız her şeyin bir iz bırakacağını bilmek ve her hareketin farkında olmak. Sade cümlelerde, üzgün kelimelerde ve her noktasında gözyaşının ... Biraz daha yalın,biraz daha gerçek.....Tebrikler ederim şiiri, şairi ve yorumu.Saygılar iki güzel dosta..
Uzun zamandır beklediğim bir şiirdi, yahut bana uzun geldi zaman bilemem... Fakat öylesi bir bekleyişin ardından dilimin böylesi lal olacağını düşünmemiştim doğrusu:( bu şiire nasıl yorum yapılır, ne denir ki şimdi, hem de şairi her bir sözcüğüyle gerçekleri ağıt ağıt ortaya koyarken, anlatırken...
teşekkürler şiire, en önemlisi şair duruşunuza...ve her daim sevgiyle, saygıyla usta kalem...
akışı vede okunuşu
okyucusunu yormayan
oldukca etkileyici bir paylaşım olmuş
başarılayın devamını dilerim