26
Yorum
88
Beğeni
5,0
Puan
3450
Okunma

vakitsiz bir kanunuevvel akşamıydı
kırık parçalar halinde sesin yağıyordu şehrime
sigarama ortak olan efkârlı rüzgârla birlikte içtik
kaldırımlara şarkı söyleten harflerini
adını aklımın ücrâ köşesine yerleştirdikten sonra
o kumral ihanetin saçlarına temas etmedi bir daha
hayaline dokunmaya kıyamayan parmak uçlarım
parmak uçlarım ki en çok sensizlikten yoksullaştı
göğe leke çalan menhus ağızlardan sakladım seni
henüz yedisine yeni vurmuş masalın derinliğinde
himaye ettim azdan uzayarak payımıza düşenleri
peltek dilim necva oluyor şiirin çekiştirilen kulağına
din’le diyorum aşkın arasında bir köprü var efendim
dinle şimdi
bu hikayede hiçbir serçe ağlamayacak bizim için
biz hiçbir serçenin gözlerini mezar etmeyeceğiz
ve h’iç olacağız kalbimize yuva yapan karıncalara
tam da tasfiye edilmişken gönlümün cömert yanı
müfsit bayanlar ve baylar tekasüf oldu başımda
ve sen
-vakitsiz bir kanunuvvel sabahında/yüzünü şehrime ayna yapıyorsun…-
Cömert Yılmaz
5.0
100% (63)