1
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1608
Okunma
Siyahın ayak sesi eskirse zamanla mirim
Yeni bir kara da bağlayacaksın içinde ki matemi
Dış kapıda sedire asıp, geceyi
Çıplak ayak yürüyeceksin geçtiğin yolları
Yağmurun ılık busesi değdikçe tenine
Buhar olacak içinde ki tüm renkler
Yine tutunup aşkın alevine
Kavrulup savrulacak hasbelkader çığlığın
Döndükçe kendi sin ’inde duman olacak çizdiğin tuval
Ve sonra abaküse dizilecek tek tek
Sevmeye yakın tüm renkler göz bebeğine
Önce renkleri seveceksin mirim
İçindeki kör kuyulara inmeden
Dinlenip tüm beyazın yamaçlarında
İrkilip uyanacaksın içinde ki bohemden
Saçlarını okşayacaksın yedi/veren güllerinin
Seyredip yeşil ovaları, karlı dağları, engin denizleri
Ki;
Bir damla tanrıdan bir damla da kendinden katacaksın
Kokladığın tüm yıllara
Ve yeni bir resim çizip Muhammet’ten Ali’den
Ya da kutsayacaksın hiçliğini tüm sırlara
Siyahın ayak sesi zamanla artarsa mirim
Bil ki; Sen hala gölgenden güneşleniyorsan sabahına
Renklerin diline uyanmamışsın gökkuşağında.
Ümmü AŞCI
ÜMA
5.0
100% (9)