11
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
1703
Okunma
pencerede oturan kadın
sadece başın görünüyor dışarıdan
gri saçların
ama biliyorum
odanın duvarları da gri
perdenin çiçekleri
üzerindeki elbisenin
cebindeki pamuklu mendilin
hatta radyodaki şarkının makamı gri
ağaçların yaprakları
serçelerin kanatları
sokaktan geçen insanların
hayal meyal seçe bildiğin siluetleri
çöpteki kedinin tüyleri gri
gözlerin de gri gördüklerin de
ruhun gibi
habersizce
siyah düşmüş
tüm beyazlarının içine
her şey gri
ölüm gibi
kapını çalan sessizliğin
içeri girerken attığı kahkaha gri
baş ucunda yanan idare lambasına inat
karardıkça kararan gecenin
artık sana dost gelen yüzü gri
yastığının kokusu
hatırını sormayan uykuların huysuzluğu
zaman mevhumu gri
selamsız yorgun sabahların
yüzüne vuran şavkı
dünden kalmış ekmeğin tadı
dumanı tüten çayının demi
akrebin yelkovana aşkı
resimlerde gülen çocuğun dudakları gri
sahi kimdi o çocuk
hatırlamıyorsun değil mi
anılarının rengi de gri
ellerin gri
bir zamanlar o elleri tutan adamın
giderken giydiği paltosunun rengi gri
arkasından döktüğün gözyaşlarının
onu beklerken suratına gülen yalnızlığın
bir düş gibi geçen ömrün
takvimdeki son yaprağın
adı gri