1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1122
Okunma
Eski arabanın ,köhne teybinde takılı kalan,
Bakışlarımı boşluğa daldıran,
O şarkı şimdi çalan…
Otuzlarında Orhan Baba,
“Akşam güneşi…
Ne olur,ne olur dön bana…”
Belen sırtlarından
Çukurova’ya süzülen ,
Uçmuş gönlüm.
Mezgit rampalarında
Bir kamyon şoförünün
Çoktan sönmüş sigarasının
Küllerinde gizli gönlüm.
“Akşam güneşi..
Ne olur,ne olur dön bana…”
Vuslata ermeyecek
Aşkını bekleyen bir kızın
Bakışları ardındaki
Kınalı gönlüm,
Annenin feryadındaki
Hasretlerin çığlığında
Nasibi olmayan ümitlerin
Çöke kaldığı karanlıktaki
Kan ağlayan gönlüm.
“Akşam güneşi..
Ne olur,ne olur dön bana…”
Göz yaşının sevabında,
Islanan dudakların telaşında
Aciz bakışlarda
Nöbet tutan gönlüm
Eskimiş kaldırımların
Üstünde sayılan adımlarında
Yorgun ,
Ölüme komşu gönlüm
“Akşam güneşi..
Ne olur,ne olur dön bana…”
5.0
100% (1)