11
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
2010
Okunma
geniş yalnızlıktan
çıkıp pencereye
babamı özlüyorum
ciğerimde is yanığı
aylardan nisan
ölüm tütüyor gök yüzü
gözlerim toprak kazıyor
yokluğuna yaslanmış yıldızlar
ateş böcekleri yakıyor içimi
zambak dikiyor üstüne
acının
elimle topluyorum dağılan an’ların
dar geçidini
okşuyorum usulca
cennetine açılan paslı menteşeyi
sesini özlüyorum
mesela kokunu
kokun baba kokusu
miadı gelmemiş babalar görüyorum
belki biraz değişse de halleri
hani diyorum biraz çizgiler yol olmuşsa
ellerinde ki damarlarına
sıkıca tutarken torun elinden
parkta- yolda
üşüyor
baba değmiş sol yanım
gözlerim çayır yeşili
örtüyor toprağın kuraklığını
zemzem ağacına bağdaş kurmuş
özlem dökülüyor
yapraklarım-dan
bilirim!
bir nisan şakasıdır senin ki
cemresi kara toprağın
illaki haykırıyorum babam
özlemini
gün/eşin
ekinoks kıvrımından
söz
yapışsa da yokluğun
göz çukuruna
zindanına kilitleyip
ruhumun derinliklerinde
söz diyorum
seni hep seveceğim
yokluğunu tenimden çıkartıp
bayram şekerine sarılı
(babamı Özledim)
yetim dillere süreceğim
Ümmü AŞCI
ÜMA
5.0
100% (17)