Hasat zamanı şimdi
Mevsimsiz,
Yer/siz, -yurtsuz-
Gerçi…

İyi de, zırnığına bile hasretken
Utanmasak
Kuşanıp heybemizi
Dayanacağız surlarına ahalinin
Bayram sevincini yaşay(t)an
Büyük giysilerdeki- yarınını bilmeyen
İnsanoğlunun seneye de giyer kaygısının
Naçizane galibiyeti- ,
Küçük bedenler gibi…
Henüz nasırlaşmamış ellerimizle
Yarı aç, yarı tok
Göz göre göre
Diyaframdan cılız çıkacak sesler
Polifonik, acizane!
“Kimse var mı içeride?”
Kapılı kapılar ardındaki
Sessiz çığlıkların sağır edici
Yankısında;
Ekip biçilecek
Yeri gelecek, talan edilecek
Fakiran sofralarda tek bir kırıntısını
Bulabilmek adına herşey
Delikli metelik bayram harçlığı
Alfabede sadece dört harf
Oysa içinde ömür s/aklı!

Doğru bildin, ta kendisi!
Umut...

Bir umut başağını alabilmek uğruna
Ne sarı güneşlerden,
Kaç taze somon ekmekten,
İlkbahardaki bir tomurcuğun
Yeni doğan sesinden
Vazgeçtik!

Fakiranlık bu ya
Bir tutam umuda muht/açlık!
Adı üstünde aç/lık
Darağacındaki mahkumun dudaklarında
Asılı,
Boyacı küçüğün pantolundaki
Yamada,
Bir kardelenin güneşi reddeden
Asi kırmızı tonunda,
Hayatın paçasından tutunabilmek,

Sağ/kalıp
Sol/a yerleşebilmekti
Umut…