2
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1697
Okunma

Nafile bir ibadettir sevmek,
Keşke nasip olsaydı herkese sevmeyi gerçekten bilmek
Şunun şurası, etten kemikten bir bedende
Aşk-ı nuru misafir etmek
Ne Fatımalar uğrar ve ne Aliler geçer
Beş vakit mescit minarelerine,
Gü/lümseyerek...
Derinin altındaki fersah fersah hazineyi görebilmek
Aşk-ı ala’da konaklayan şükre tutsak
Zikri sefası cenkleri renklere boyayan,
Aldan yeşile,
Yeşil gönlün en yüksek minberine ve
Rahmetler dökülürken gönlün gözlerinden
Ruh defterine
Simayı anlatacak kelam lazım
Uzanırken toprağın kucağına
Cüsseler endaze endaze...
Aşk, dokunabilmekti alın ile- yazısını silmeden-
Ruküden secdeye...
Mercan bir tespih aşk, tane tane dalında;
Dönüktür daimi, imamesi aşk’ın kıble diyarına
Bir secde ile bir gözyaşı
Kim bilir temizler
Yosuna dönmüş günahkar taşı
Şirazesi dağılmış sanırsın sen aşk-ı kitabı
Gaflet uykusu çökmüş, kapatacak perdelerini sanki
Gözlerin,
Ne teheccüdlerde yıkandı pas kokulu
Yorgun kirpikler,
Hayat denilen kisve iki kirpik arası
Tek hece,
Boy boy, kabile kabile insanlık izdiham
İki avuç açık semaya, sıkıştıkça genişliyordu yürekler...
Deryada bir katre,
Sırıklıksam edensin Sen
Nasırlı ayaklarınla semalarda zuhur ederken…
Kimsesiz bir salih, gezgin bir eren
Bir “hu” ile aşk’ ı dize getiren…
Aşk-ı İlahisin Sen!
Nefsaniden ırak, Fatih’in gemilerini iplerinden tutsak
Çeker miyiz arşınlar boyu çilesini sevdanın
Kanayarak uğruna, doyarken kana kana
Sabr denen bir kubbenin altında,
Bir yetimin başına değen el ayasında
Saklı duran bir tutam sevdada
Y/anmaya yürek gerek...
5.0
100% (8)