2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
823
Okunma

Aylardan Eylül,
Günlerden gidişinin ertesi,
Saatler sensizliği yalnızlığım geçiyor.
Güneş küs
Doğ/mamış odama.
Çiçekli perdelerim solmuş sanki!
Başucu masalımsın sen
Bir varmış/sın bir yokmuş/sun.
Kumbaramdaki hüznüme en çok sen
Dolmuşsun!
Bozdurup bozdurup harcıyorum
Geleceğime yatırım neyim varsa
Gözün arkada kalmasın!
Sana inat
Saçlarımı sevdiğin gibi salmayacağım
Dökülmeyecekler kollarının boşluğuna
En sevdiğin renk var ya hani, -mavi-
Kaldırdım odamdan.
Utanmasam ne gökyüzüne değecek gözlerim
Ne kulaklarım duyacak mavilerin dalgasını
Ne de aynamın sol kenarına sıkıştırdığım
Boncuk boncuk bakan resmine
Uğrayacak yokluğunda buz tutmuş ellerim.
Her neyse,
Oturmuşum yatağımın kenarına.
Yıldızlar aşikar geceme
Masada duran biçare kalemim
Fil dişi rengi kağıdım
Hafif nemli ,
Kalemim tükenmemiş yazmaktan.
Utandım lakin
Ben kendimi bıraktım
Kalem tükendi, kağıt ıslandı
Biz toz duman…
Vuslatı yazdık, oynadık,
Yorulduk...
Perdeler kapandı, açıldı
Sen yoksun…
5.0
100% (3)