15
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1034
Okunma
Vahşetin gölgesindeyken, bu idraksiz dirâyet
Beklenen bir asâlettir, hüdâ vermez hidâyet
Sanki Hak’tan emir almış, zuhur etmez inâyet
Üstte gök, altta yer inler, tükenmez hiç cinâyet
Dehşetin haddi olmaz, yoksa vicdandan usâre
Şeytanın ismi kalmış, seyreder şaşkın avâre
Yükselir arşa çığlıklar, bedenler pâre pâre
Ağlaşır gökte yıldızlar, bu Nemrut’muş ne çâre
Ter içip şer kusarken, bir melânet çemberinden
Dil susar, el durur bekler, durulmaz şer yerinden
Kahr_ı, kardan sabun etsen, temizlenmez kirinden
Bir zulüm ufku sarmış, titreşir dağlar derinden
Dallarından kopup birden, solarken tüm çiçekler
Kör mü olmuş bu insanlık, pusar sessizce bekler
Kürsülerden yalan yanlış, durun derken şebekler
Parçalar kendi neslinden, kuduz olmuş köpekler
Namlulardan süzülmüş, kol gezer yollarda mermi
Fikri yok, fırlayan kurşun hedef aklımda der mi
Kan emerken koparmışsın, çıkan isyan kader mi
Aynalar tiksinir senden, akan yaşlar değer mi
Olmamış kârı kahrından, çekilmez hal esaret
Kendi mülkünde, keyfinden konuşmaz, lâl esaret
Mahşerî yerde kavrulmuş, ateşten şal esaret
Dost elinden sarar olmuş, bu istidlal esaret
Zulmü yok et ezilmişken, bu mazlum halk için, tez
Sonra geç dünya derdinden, başın dik, korkusuz gez
İbret almak niçin zordur, bütün ömrünce bir kez
Âhirin taş mezarlıktır, sararsın üç kulaç bez
Zülfikâr şanla doğrulsun, çıkarmışken kınından
Kanla yoğrulmuş özgürlük, bedel ister canından…!
Fâ i lâ tün Me fâ î lün Me fâ î lün Fe û lün
Erol URAZ 19.09.2013 Eskişehir
5.0
100% (14)