1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
944
Okunma
iki günebakan kalabalığı
şimdi mahcubuz yalnızlıkta
gitmenin ancak göz kenarlarıma
kirpik acılarım olduğunu
bakışlarını geçerken anladım
bu lehçe yabancı sana
tutma sesimin ucundan
harami yalnızlığısın belki bir mavzer namlusunda
delip geçerken gölgen içimi
kadınca bir koku siniyor
ve hatırlıyorum hala ölmediğimi
kimliğimde yazılıdır
’edep ya hu’
seni izlerken bir pencere kenarından
adım çıkardı adımlarına
ve biz hala aynı kentin aşıklarıyız
aynı tuza bastığımız yaralarımızla
unutmak hayal eskimeden
eskisinden çıkarttığım yeniler
dur diyorum
dur/sana
dur kalbimin sızısı
sesin son olsun sessizliğe
ve sen göğsümün inşirahı
gökyüzü inmeden eteklerine
gülmezsen ağıt olur her nağme her şiir
gülersen ciğerlerimde hapsi biten çığlığımla
severim yine seni
ya rabbena
rahlede kitabın mübarek ayetleri
gözümde yaş saklı damlalarda
yalnız kendim için de değil
inan ki
dualarıma sardım sana emanet
kün feyekün
kaderin kalın çizgisiyle
yazıldı kalbimize
ufka takıldı gözlerim
dağların ardına aminleri çiziyor
yorgunluğumsa yetim bir düş kadar
sana emanet kırık bileklerim
yol uzun
bense
susmayı da
susamayı da özleyen dudaklarımda
ektiğim gönül sancılarını biçiyorum
verirken adını rahmeten lil alemin gecelerine
bilmediğin aminlerdesin
5.0
100% (2)